|
|
|
|
|
|
Sütlüce'de leydi mektebi
Kadınlar bedava zarafet ve görgü kursunda yürümeden tokalaşmaya her şeyi öğreniyor.
Beyoğlu Belediyesi'nin Sütlüce Bademlik Semt Konağı'nda açtığı zarafet ve görgü kursuna ilgi büyük. Kursiyerlere nasıl gülecekleri, lokantada nelere dikkat edecekleri öğretiliyor.
Tesettürlü genç kızların da katıldığı kursta her yaştan kadın var. Öğrencilerin pek çoğu zarif ve kibar olmak; oturup kalkmayı, konuşmayı öğrenmek için kursa devam ettiğini söylüyor.
Sütlüce kadını zarafet kursunda
Sütlüce sırtlarındaki Bademlik Semt Konağı'nda her perşembe mahallelilerin katılımıyla zarafet ve görgü kursu düzenleniyor. Ücretsiz olarak verilen derslerde düzgün yürümekten nasıl tokalaşmak gerektiğine kadar pek çok kural ele alınıyor.
Sütlüceli onlarca kadın mahallelerindeki ahşap konağın içinde toplanmış, dersin başlamasını bekliyor. Pek çoğu birkaç saat sonra Türk filmlerindeki Belgin Doruk misali kafasına birer defter koyup parmak ucunda yürümeye çalışacağından habersiz. Yine de gencinden yaşlısına hepsinin amacı adab-ı muaşeret; yani zarafet ve görgü kurallarını öğrenmek. Kimisi bu kuralları öğrenmenin hevesi içinde, kimisinin ise görgü kurallarının ne demek olduğu konusunda pek bir fikri yok. Aralarında tesettür giyimli genç kızların da bulunduğu bu topluluğun ortak noktası oldukça heyecanlı olmaları. Beyoğlu Belediyesi'nin ücretsiz olarak düzenlediği Zarafet ve Görgü Kuralları Kursu'nun Sütlüce sırtlarındaki Bademlik Semt Konağı'nda yapılan ilk dersinde öncelikle göze çarpanlar bunlar. Haftada bir kez düzenlenen ve üç ay sürecek olan kursta yaklaşık 60 kadının kaydı bulunuyor. Ancak ilk gün karşılaşılan ilgi, bu sayının her hafta artacağını gösteriyor. Ev ekonomisi, beslenme ve yemek pişirme uzmanı Saliha Emiroğlu'nun verdiği kursta devam mecburiyeti de var. Çünkü sonunda katılımcılara birer sertifika veriliyor. Kurstaki derslerin içeriğinin oldukça geniş bir yelpazede olduğunu söylemek mümkün. İlk derste zarafetin ne demek olduğu ve bu kursun amaçları açıklanıyor. Emiroğlu kursiyerlere öncelikle nasıl gülümsemeleri gerektiğini anlatıyor: "Yüzlerine samimi bir tebessüm yerleştirmeleri gerektiğini söylüyorum. Ama bu bir maske olmamalı. O tebessümü zaman içinde yerleştiriyorlar. Bunun yanı sıra kendileriyle barışmaları gerektiğini anlatıyorum." Şimdiye kadar pek çok vakıfta ve kolejde ders verdiğini söyleyen Emiroğlu, bildiklerini halka anlatmanın kendisi için bir misyon olduğu fikrinde. Şimdiye kadar zarafet konusunda ders veren pek çok kurum olduğunu ancak şimdi ilk kez halka inilebildiğini söylüyor.
KENDİLERİYLE BARIŞIYORLAR Zarafet ve görgü kuralları kursunda 18 yaşındaki genç kızdan 60 yaşındaki ev kadınına kadar dikkatle takip edilen derslerin başında düzgün yürüme kuralları geliyor. Saliha Emiroğlu kadınların da, erkeklerin de bu kurallara dikkat etmesi gerektiğini anlatıyor: "Dik yürümek kendine güveni gösterir. Karın içeride, sırt ve baş dik, göğüs hafif öne doğru olduğunda kendinizle barışık biri olduğunuz mesajını verirsiniz. Ancak omuz çok geride olursa da kendini beğenmiş imajı yaratırsınız. Yürürken topuk sesi çok az duyulmalı. Bunun için önce parmak ucu basılmalı. Katılımcılar kafalarına kitap koyup yürümeye çok meraklı."
NASIL ZARİF OTURULUR? Otururken de uyulması gereken bazı kurallar var. Özellikle kursa katılan gençler iş görüşmelerinde ellerini nereye koyacaklarını bilemediklerini söylüyorlar. Buna karşılık Emiroğlu'nun önerisi ayak ayak üstüne atıp bacakların paralel durması ve ellerin kucakta avuçtan birleştirilmesi. Bunun yanı sıra koltuğun kollarına yapışmak veya her an kaçacakmış gibi güvensiz oturmak çok yanlış. Erkeklerin de dizlerini açarak oturmaması gerekiyor. Emiroğlu'na göre bu, erkeklerin cinsiyetlerini ortaya çıkarıp üstünlük mesajı vermelerinin bir yolu. El sıkışırken ise ne çok hafif ne de çok sert olmamak gerekiyor. Dokunmayı çok seven her Türk insanının gün içinde pek çok kez karşılaştığı bu eylemde pek kimsenin bilmediği bir görgü kuralı var. O da bir erkekle kadın karşılaştığında ilk el uzatanın kadın olması gerektiği. Zarafet kursuna katılanlar, kadına istediği erkeğin elini sıkma hakkı verildiğini daha önce duymadıklarını söylüyorlar. Hemen hepsi de erkeklerin bunu bilmesi ve kadınların el uzatmasını beklemeleri gerektiği konusunda hemfikir. Bu kuralları öğreniyor olmaktan da çok mutlular...
Ece Koçal
|
|
|
|
|
|
|
|
|