SABAH - Kredi kartı borcu için kobay oldu

Şu an 26 Şubat 2006 - Pazar tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Son Dakika

	Yazarlar

	Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Teknoloji

	Emlak

	Otomobil

	Detaylı Arama

	Arşiv

	Etkinlikler

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Cuma

	Cumartesi

	Pazar Sabah

	İşte İnsan

	Sinema

	20. YILA ÖZEL

	Turizm Rehberi

	Çizerler

Google Arama

	Kredi kartı borcu için kobay oldu
	2 BİN 500 DENEK VAR
	Namusumla kobaylık yapıyorum işte!
	Denekler Türkiye'de çok daha ucuz

Kart borcu kobay yaptı

Erdoğan Yılmaz işsiz kalınca beş çocuğuna bakabilmek için kredi kartlarını kullandı. Artan borçları yüzünden de ilaç deneylerinde kobay oldu.

Kredi kartı borcu için kobay oldu

Erdoğan Yılmaz 8 bin YTL'ye ulaşan kredi kartı borcu yüzünden kobay olmayı kabullendi. İşte eşi ve çocukları için kendini feda eden babanın dramı.

Erdoğan Yılmaz 39 yaşında beş çocuklu bir ailenin reisi. Onu sıradan insanlardan ayıran özelliği kredi kartı borçlarını ödeyebilmek için 1,5 yıldır Erciyes Üniversitesi'ne bağlı Deneysel Araştırma Merkezi'nde (DEKAM) kendisini kobay olarak kullandırması. Erdoğan Yılmaz'ın kredi kartlarıyla tanışması 2,5 yıl öncesine uzanıyor. O günlerde "aloa vera" pazarlayan Yılmaz, arkadaşlarından görüp bir kredi kartı çıkarttı. Ancak "aloa vera" satışları yasaklanınca parasız günler başladı. Altı çocuk ve bir eş aş bekliyordu. Geçimini sağlayabilmek için her türlü işe başvurdu. Ancak çaldığı bütün kapılar yüzüne kapanıyordu. Çünkü yaşı ilerlemişti ve vasıfsızdı. Elde avuçta ne varsa satıp ailesinin geçimini sağlamak için harcadı. Karısı Zübeyde Yılmaz'ın "kefenlik" diye sakladığı altınları da bozdurdu. Bir umutla Kayseri'deki mevsimlik işlerde çalışmaya başladı. İki ay sonra işler bitince yine işsizdi.

KREDİ KARTINA GÜVENDİ
Açlık ve sefalet kara bulut gibi ailesinin üzerine çökmüştü. Erdoğan Yılmaz kredi kartına sarıldı. Çocukları üşümesin diye odun ve kömür aldı, yırtık pırtık kabanlarını yeniledi, yiyecekleri de unutmadı. Ay başında kredi kartının hesap ekstresiyla karşılaştığında nasıl ödeyeceğini bilmiyordu. İlk ekstreyi ödeyemedi, ikincinin minimum tutarını ise ancak borç para alarak ödeyebildi. Bu arada canla başla iş arıyor, ancak kapılar hep yüzüne kapanıyordu. Artık borç alacak kimse de yoktu. Ekstre geldiğinde yine sıkıştı. Bir arkadaşının tavsiyesiyle iki kredi kartı için başvurdu. Diğer kartlarla borçlarını ödeyip zaman kazanacağını düşünüyordu. Bankalar Yılmaz'ın maaş bordrosu ve kefili olmadığı halde iki yeni kartı hemen verdiler. Yılmaz da binlerce kredi kartı mağdurunun yaptığı o büyük yanlışı yaptı. Yeni kartlarından nakit çekerek eskisine yatırdı. Yenilerinin borç günü yaklaştığında da eski karttan para çekerek onları tamamladı. Borcu bir anda 5 bin YTL'ye çıktı. Yılmaz üç kartı artık hiç ödeyemiyordu. Kısa sürede haciz memurları kapıya dayandı. Evde ne varsa hepsi gitti. Memurlar Yılmaz'ı da uyardı; "Eğer borcunu ödemezsen hapse gireceksin!" Erdoğan Yılmaz hapse düşmekten değil ailesinin dağılmasından ve perişan olmalarından korkuyordu. Bir arkadaşı tam da bu anda para kazanmanın yolunu söyledi; borçlarını ödemek için kendisini kobay olarak kullandırabilirdi... Cebindeki son parayı da otobüs biletine vererek Erciyes Üniversitesi gönüllü kobay olarak başvurdu.Ve Erdoğan Yılmaz'ın kobaylık öyküsü böyle başladı.

Emrullah ERDİNÇ