|
|
|
|
|
|
Daha önce silahlar çekilmişti
SERTAÇ Süalp ağır bir eğitimden geçerek Özel Kuvvetler Komutanlığı'na katılan seçme askerlerden. Kuzey Irak, Bosna Hersek, Azerbaycan, Almanya ve Kıbrıs'ta bulunan Süalp Özel Kuvvetler yaşadıklarının bir bölümünü anlattı. Ancak Özel Kuvvetler'in yemini gereği olaylarla ilgili tarih ve yer vermedi.
- Kuzey Irak'ta atmosfer nasıldı? - Sertaç Süalp : Orada güvenebileceğiniz yegane kişi silah arkadaşınız. Etrafınız Kürtlerle, Araplarla, Türkmenlerle çevrili. Bu insanları kullanıyorsunuz. Tabi ki para ile kullanıyorsunuz. Ama paranın üzerinde para var ve insan satmaya müsait bir ortam. 24 saat uyanık olmak zorundasınız. Türk ulusunun güçlü olduğunu, ölümden korkmadığınızı göstermek zorundasınız. .
TESLİM OLMAMIŞTIM - Siz hiç böyle bir durumla hiç karşılaştınız mı? - Sertaç Süalp: Bu gibi bir durumla karşı karşıya geldik birliğimle birlikte. Barzani'nin askerleri fiziki olarak bizden üstündü. Silahlar çekildi. Hiçbir emir yoktu, insiyatif tamamen bana aitti. Biz de silahları çektik, karşı taraf silahlarını indirdi blöflerini geri almak zorunda kaldılar.
- Filmdeki karargah ortamı "Ölmeye hazırız, emirlerinizi bekliyoruz" gibi ifadeler ne kadar gerçekçi sizce? - Sertaç Süalp: Eğitim görmüş özellikle özel birlikte görevli hiçbir asker heyecanını o kadar belli etmez, konuşmalar daha sakin olur.Ayrıca edindiğimiz bilgilere göre Amerikan askerleri Süleymaniye'deki karargaha öyle rambo gibi gelmiyor, dizleri titreye titreye gelmişler. Çok ürkek ve korkak biçimde içeri gelmişler. Bizimkilerin misafirperver tavırları karşısında Amerikan askerinin cesaretleri yerine gelmiş. Teslim olunduğu zaman kendileri de şaşırmışlar.
HAYAT DAHA GÜZELDİ - Kuzey Irak'taki görev neydi? - Amacımız Barzani kuvvetlerini denetlemekti. Barzani bizden sürekli yardım alıyordu. Biz de PKK'ya karşı mücadele ediyorduk. Barzani kuvvetleri bölgeyi iyi biliyordu. Görevimiz bunlarla birlikte PKK'nın yerlerin bulup operasyon yapmaktı. Birliğimiz 60 kişiden oluşuyordu. Yüzlerce kez çatışmaya girdik, sadece bir şehit verdik.
- O günleri özlüyor musunuz? - Benim için hayat o zamanlar daha tehlikesiz ve güzeldi. Şimdiki hayatımdan hiç memnun değilim. Şimdi daha zor geçiyor. O hayat benim için farklıydı. Çok özlüyorum o günleri. Bize görev verildiği zaman sormazdık 'Ne yapacağız' diye. Görevi alır, başarır ve gelirdik. Öyle yetişmiştik. En zor koşullarda yaşamayı, açlığa, susuzluğa dayanmayı öğrendik. Paraşüt, dağcılık, istihbarat hatta bomba yapımı gibi pek çok özel eğitimden geçtik.
|
|
|
|
|
|
|
|
|