| |
Bir damla mürekkep
Bir damla mürekkep, bir damacana suyu berbat eder... Bunun çarpıcı örneklerinden birini Konya'da gördük... İkincisi Ankara'da yaşanıyor. Konya Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Üzülmez yıllar önce "10 milyon dolarlık bir proje" başlattı. Konusu "Konya'nın imajı." Başlangıçta bu projeye karşı çıkanlar oldu. Ama sonra herkes Üzülmez'e destek verdi. Hüseyin bey "üniversiteyle işbirliği" yaptı. "Profesyonel araştırmacıları" devreye soktu. Konya'nın "modern bir kent olduğu" imajını yurda ve dünyaya yaymaya çalıştı. Bu amaçla "slogan yarışması bile" düzenledi. "Barışı, hoşgörüyü, uzlaşmayı" yükselen değer haline getirmek için gayret gösterdi.
Ama günlerden bir gün... Konya'daki "karikatür protestosu mitinginde" bir olay oldu. Hüseyin Üzülmez'in anlatımıyla: - Birkaç kendini bilmez, gazeteci hanım kızımıza ayakkabı fırlatınca, bütün emeklerimiz boşa gitti.
Hüseyin Üzülmez: - O gazeteciyi yakından tanırız... Fevkalade hanımefendi... Büyüğünü, küçüğünü bilir... Yapılan çok yanlış oldu... İmajımızı zedeledi.
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu olsun, Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner olsun "polisin imajının iyileştirilmesi için" ellerinden geleni yapıyorlar. Gökhan beyin Diyarbakır'daki "OHAL Valiliği'ni" de iyi biliyoruz. Yine "polisin imajının" üzerine titrerdi. Ama "Ankara'da yaşanan bir olay" her şeyi berbat ediverdi.
Dün Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz'la konuşuyorduk. "Genelde bir imaj sorunumuz yok" dedi. Ankara polisinin çalışmalarını uzun uzun anlattı. Sonra da dedi ki: - Ama ufak tefek şeyler insanın canını sıkıyor... Neşesini kaçırıyor... Bütün teşkilatı üzüyor.
Birkaç kişi bir araya gelmişler. Saunalarda "gizli kamerayla" çekim yapmışlar. "Haraç" almışlar. 11 kişi "içerde." İçlerinde polis de var, asker de. "İmaj" nasıl bozulmasın?
Vatandaşın biri "benden haraç isteniyor" diye üst kademedeki emniyetçiye gidiyor. "Yukarıdaki emniyetçi" sorunu çözüyor. Artık kimse "şikayetçi vatandaşı rahatsız etmiyor." Ancak... Bu defa "avantayı" o tepede görev yapan "müdür" istiyor.
Dün "telefon dinlemelerle ilgili dosyaya" bir göz attık. İğrenç. "Adamlar" dinlendiklerinin farkında. Ama dinlenmek "umurlarında bile değil." Biri "ordunun tepesindeki bir komutanın adından" bahsediyor. Başlarına bir iş gelince "bantta komutandan bahsedilmiş olması sanki onlara sigorta görevi yapacak." Bir başkası "TV programı adı vererek" ellerindeki bandı "iyi bir fiyata satabileceğini" söylüyor.
Yozgat'ta, Tokat'ta, Bursa'da, Hakkari'de, Iğdır'da, Erzurum'da binlerce polis, çok zor şartlarda "onurla, gururla" görev yapıyorlar. Ama "bir damla mürekkep.........."
|