Malvarlığına "özlük" freni
Malvarlığı tartışmalarının üzerinden iki hafta geçti. Başta Başbakan olmak üzere, hükümet üyeleri ve AK Parti yönetimi "çok kısa sürede, malvarlığının şeffaf hale getirileceği" bir düzenlemeyi Meclis'e sunacaklarını açıkladı. Bu aşamada, ana muhalefet CHP de boş durmadı, 121 milletvekilinin imzasını taşıyan yasa teklifi TBMM'ye sunuldu. CHP'nin teklifi; "milletvekilleri, bakanlar ve siyasi parti genel başkanlarının, yasada belirtilen sürelerde verilen ve yenilenen mal bildirimlerinin bir ay içinde kamuoyuna açıklanmasını" öngörüyordu. AK Parti yönetimi, "sadece siyasilerin değil, askerler ve yargı mensuplarının da malvarlığı açık olmalı" diyerek CHP'nin teklifine karşı çıktı. Geniş kapsamlı bir yasa teklifini, "bir hafta gibi kısa sürede tamamlayıp TBMM'ye sunacağını" açıkladı. "Herkesin malvarlığı açık olsun" düşüncesiyle çıktığı yolda, AK Parti yönetimi Anayasa ve yasa engellerine takıldı.
Özerklik sorunu Yasa teklifi ile ilgili hazırlığı yürüten AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin, karşılaştıkları engeli şu sözlerle dile getirdi: "Dar sokakta dolaşıyoruz... Çünkü kişisel verilerin korunmasına ilişkin Anayasa engeli var..." Ergin, yüksek yargı, YÖK, sendikalar, oda ve borsalar, meslek örgütleri gibi, özel ve özerk kurumlarda da Anayasa engeli ile karşılaştıklarını belirtip ekledi: "Ayrıca bu kurumların Anayasal özerklikleri de var..." Sözlerini şöyle açtı: "Bu kurumlara dış denetim getirilmesi, özerklikleri ile çatışıyor. Ayrıca, mal beyanı da özlük dosya sayılıyor. Özlük dosyaların açıklanması, kişisel verilerin korunmasına ilişkin yasanın ihlali anlamına geliyor..." Oysa, AK Parti'nin kapsama alanına almak istediği kamu görevlilerinin çoğunluğu zaten denetim altında tutuluyor. Çünkü, Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'nda iki yıl önce yapılan düzenleme ile kamu görevlilerinin mal bildirimlerini gerektiğinde inceleme yetkisi Kamu Görevlileri Etik Kurulu'na verildi. Sadece, "cumhurbaşkanı, milletvekilleri, bakanlar ile Türk Silahlı Kuvvetleri, yargı ve üniversite mensupları", özel yasalara tabi olmaları, yasama, yürütme, yargı erklerinin üzerinde bir kurum oluşturulamayacağı gerekçesiyle, Kamu Etik Kurulu kapsamı dışında bırakıldı. Malvarlığı ile ilgili "kapsama alanını genişletme" yolu arayan AK Parti, şimdi "özerklik", "özlük hak" ve "kişisel verilerin korunmasına" ilişkin yasal engelleri aşma yolu arıyor.
Sayıştay formülü AK Parti Grup Başkanvekili Ergin de bu gerçeği kabul ederek şöyle dedi: "Bir yol haritası ile sınırlarını belirliyoruz. Kimsenin yüksünmeyeceği, karşı çıkmayacağı bir mekanizma üzerinde duruyoruz." Ergin, hazırlıklarını muhalefete de götüreceklerini ve ortak bir çıkış yolu arayacaklarını da bildirdi. Üzerinde durdukları formül; "TBMM adına denetim yetkisine sahip Sayıştay'ın" bir dairesinin malvarlığı ile ilgili konulara bakması. Sayıştay formülünün de Anayasa ve yasalar engeline takılacağı bugünden görülüyor. Oysa, AK Parti milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır ve CHP milletvekillerinin verdiği teklifler, Meclis Genel Kurulu gündeminde duruyor. Siyaset, zaten her an denetlenebilecek "diğerlerini" bırakıp, kendisiyle ilgili "etik yasası" için bir adım atsa, bu kadar uğraşa da gerek kalmayacak. Aksine itibarı artacak...
|