kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Hamas ve zamanlama

Ankara'nın barışa katkı çerçevesinde Hamas'la görüşmesine kimsenin itirazı olamaz. Ancak Hamas heyetinin dün "ansızın" Ankara'ya gelmesinin zamanlama açısından iyi bir fikir olduğundan emin değiliz. Filistin meclisinin toplanması ve Hamas'a hükümeti kurma görevi verilmesi beklenebilirdi.

Ortadoğu barışında önemli bir rol üstlenmek için arabuluculuk fırsatı kollayıp duran Ankara'nın Filistin seçimlerinin galibi Hamas'la en kısa zamanda temas kurmaya çalışacağı belliydi.
Başbakan Erdoğan bunun ilk mesajını 27 Ocak'da Davos'ta düzenlediği basın toplantısında verdi: "Filistin-İsrail barışı konusunda Türkiye'nin atması gereken adımlar olduğuna inanıyorum. Biz İsrail ile Filistin arasında bir arabuluculuk görevi üstlenebiliriz." Onu Erdoğan'ın İspanyol "El Pais" gazetesine demecindeki ikinci işaret fişeği izledi:
"Türkiye, İsrail ile Hamas arasında, iki tarafın da iyiliği için arabulucu bir rol oynayabilir."
Yine o günlerde Dışişleri Bakanı Gül ve Dışişleri Sözcüsü Namık Tan da, Türkiye'nin böyle bir misyona hazırlanmakta olduğuna ilişkin ipuçları taşıyan açıklamalar yaptılar.
Ancak hiç kimse bu kadar çabuk harekete geçilmesini beklemiyordu. Yine hiç kimse bu diyalogun Hamas heyetinin Ankara'ya gelmesiyle, yani yüz yüze başlayacağını tahmin etmiyordu.
Dışişleri'nin bile ziyarete hazırlıksız yakalandığı, çalakalem ve kötü bir Türkçe ile karalanmış birkaç satırlık ilk açıklamadaki özensizlikten, daha doğrusu fahiş hatadan belli. Şöyle deniyor: "Ziyaret, Hamas tarafının talebi üzerine yapılmakta olup, bakanlık ile yapılacak görüşmelerde 20 Ocak'ta yapılan Filistin Yasama Konseyi seçimlerinden sonra ortaya çıkan durum ışığında uluslararası toplumun beklentileri en açık şekilde iletilecektir." Filistin seçimleri 20 değil, 25 Ocak'ta yapıldı!

Hamas değişime hazır mı?
Gelelim ziyaretin zamanlamasına. En radikal lider olarak bilinen Halid Meşal başkanlığındaki Hamas heyetini Ankara'da ağırlamak için koşulların yeterince uygun olduğu görüşünde değiliz. Çünkü, Hamas şu anda sadece Filistin seçimlerini kazanmış hareket konumunda. Henüz hiçbir yetkisi yok.
Resmen muhatap kabul edilebilmesi için birçok aşamadan geçmesi gerekiyor: Önce yarın Filistin Yasama Konseyi toplanacak ve Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın açış konuşmasıyla çalışmalarına başlayacak. Ardından Abbas hükümeti kurma görevi verecek. Hükümet kurulacak, programını açıklayacak, güvenoyu alacak. İşte o zaman Hamas "resmi otorite" statüsü kazanacak. Rusya lideri Putin bile bu takvime göre davranıp Hamas heyetini Mart ayının ilk günlerinde davet etti.
Ankara ziyarete "Uluslararası toplumun beklentilerini en açık şekilde iletmeyi" gerekçe gösteriyor. İyi ama bu beklentiler sır değil ki! 25 Ocak'ta sandıklar açılır açılmaz "Ortadoğu Dörtlüsü" (ABD, AB, BM ve Rusya) tarafından Hamas'a iletildi: "İsrail'i haritadan silmek" hedefini tüzüğünden çıkaracaksın. İsrail'i tanıyacaksın. Filistin yönetimlerinin İsrail'le bugüne kadar imzaladığı tüm anlaşmaları kabul edeceksin. Silah bırakacak, şiddetten vazgeçeceksin.
Hergün her başkentin tekrarladığı, dahası Abbas'ın hükümeti kurma görevini vermek için "Olmazsa olmaz" ilan ettiği 4 koşulu bir kez daha saymak için Hamas heyetinin şu kritik geçiş günlerinde ta Ankara'ya kadar gelmesi ya da getirilmesi ne kadar doğru, ne kadar risk almaya değer; doğrusu tartışmalı...
Ayrıca Hamas iktidarı üstlenmeden ve de karşılığında birşey almadan bugüne kadar varoluş nedeni olan 4 dayatmaya "peki" diyebilir mi? Dahası böyle bir şeyi henüz ortada fol yok yumurta yokken Ankara'da kabullenmesi mümkün mü? O zaman Moskova'ya ne "armağan" götürecek?
Dileriz, Ankara'nın girişimi anlamsız, getirisi olmayan cesaret örneği olarak kalmaz...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Haddam'ın önemi   / 16-02-2006
 Makro ve mikro   / 15-02-2006
 Bitmeyen tartışma   / 14-02-2006
 Satır araları   / 13-02-2006
 Ortadoğu uçurumu   / 12-02-2006
 Türkiye'de kadın olmak   / 11-02-2006
 Hem özgürlük hem saygı   / 10-02-2006
 Cezaya en iyi cevap   / 09-02-2006
 Komisyon'a alkış   / 08-02-2006
 Trabzon fotoğrafı   / 07-02-2006
ALİ KIRCA
Aliye'yle Ayhan...
Salı akşamı televizyonlarda, hemen...
YILMAZ ÖZDİL
Büyük devlet!
Sabah bir uyandık. Ankara'da bomba...
ERGUN BABAHAN
Orhan Pamuk'u hedef göstermek
Türkiye, "düşünce...
UMUR TALU
Şeyi şey etmesek...
Bu ülkeyi yönetenlerin beyinlerine...
FATİH ALTAYLI
Bu partiyle hükümetin işi zor
AKP Hükümeti'nin, AK Parti...
ERDAL ŞAFAK
Hamas ve zamanlama
Ankara'nın barışa katkı çerçevesinde...
'Ders kitaplarına girerse telafisi yok'
TV'de yayınlanacak panelde soykırım karşıtı tez sunan Doç. Dr. Turan,...
'Maça çıkmayız' resti
Karikatür krizi yeşil sahaya sıçradı... Danimarkalı futbolcular,...
Fulya'ya veto
Fulya'ya veto
Beşiktaş Belediye Başkanı Ünal, tüm baskılara rağmen Fulya Projesi'ne...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu