kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Hülya ile Türkan'a her koşulda güvenebilirsiniz
"Yeşilçam'da çok aşk yaşandı hem de dürüst gerçek aşklar"
Hülya ile Türkan'a her koşulda güvenebilirsiniz
Sıkıntılı günlerimi antika merakımla atlattım

Hülya ile Türkan'a her koşulda güvenebilirsiniz


Film çekerken aşk da olur yakınlaşma da. 15 gün, bir ay günde 20 saat beraber çalışıyorsunuz. Ama reklam olsun diye yaşanan hiçbir ilişki yoktu.

İzzet Günay, 1963'lerden sonra baş rollere çıkmaya başlıyor. O zamanın çılgın temposu içinde setten sete koşan bu yeni yüz, bütün kadın starlarla oynuyor. Ama en çok kimi hatırlıyor? "En çok Türkan'la oynadık. Sanırım 13-14 filmimiz var birlikte. Hülya ile de ona yakın; 12-13 kadar." İkisini de çok seviyor, çok beğeniyor: "Starlıkları önemli değil. Ama insan yanları öyle güçlüdür ki". Örneğin Türkan'ın ne kadar doğal olduğunu ve hep içinden geldiği gibi davrandığını belirtiyor: "Onlara her zaman, her koşulda güvenebilirsiniz." En sevdiği filmi? Elbette "Vesikalı Yarim." Lütfi Akad'la ilk kez çalıştığını ve filmi çekerken önünde yeni ufuklar açıldığını söylüyor: "Belki bu kadar kalıcı olacağını bilmiyordum. Ama çok farklı bir şey yaptığımızı hissettim. Sonra onunla 2-3 film daha yaptık. Ne tuhaf, 120-130 filmim var, aralarından belki 15-20 tanesini sayabilirim. En başta da Lütfi Hoca'yla yaptıklarım geliyor. Vesikalı Yarim, Kader Böyle İstedi, Seninle Ölmek İstiyorum gibi. Keşke daha çok çalışabilseydik"... Soruyorum: "30 yaşlarında bir genç adamsın ve birden Türkiye'nin en güzel kadınlarıyla art arda film çevirmeye başladın. Nasıl etkilendin?" "Vallahi güzel kadınlarla film yapmak hoş bir duygu" diyor. Ben üsteliyorum: "O film çekme koşulları, insanlara yakınlaşmak, birbirine aşık olmak fırsatını getiriyor muydu? Yani set aşkları denen bir şey var mıydı, yoksa bu bir şehir efsanesi mi? İzzet açıksözlülükle yanıtlıyor: "Aşk da olur, yakınlaşma da olur. 15-20 gün, bir ay, günde 20 saat beraber çalışıyorsun. Kimi zaman gece 02.00'de eve bırakıyorlar. Yakınlaşmamak mümkün mü? Ama bizim toplum yapımız gereği bunlar Batı'daki gibi basına yansımazdı. Bir içe dönüklük, bir tutuculuk vardı. Hiçbir şey fazla lanse edilmezdi. Yani bugünkü gibi değildi. Hele gösteri olsun, reklam olsun diye yaşanan aşk hiç yoktu. Yeşilçam'da yaşandıysa dürüst, gerçek aşklar yaşandı". İzzet o günlere dalıp gidiyor. "1964 yılında tam 18 film yapmıştım. Tefe koydular beni. Ağır bir dramı bitirip cıvık bir komediye geçiyorduk. Allahtan tiyatrodan geldiğim için kimlik ve karakter değiştirmeye çok alışıktım. En çok komedi-avantür çektim: Hafif argosu olan babacan, bıçkın ama herkesin koruyucusu hafif kabadayı tipi yani." Bu arada, Öztürk Serengil'e mal edilen ünlü "Helal, Adanalı Celal" deyimini aslında ilk kez kendisinin kullandığını ekliyor. Ben de bu değerli bilgiyi dilbilimcilerimizin dikkatine sunuyorum!
DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Prenses Di'ye kaderini söyleyemedim-1
 Prenses Di'ye kaderini söyleyemedim-2
 Hintli simyacı
 Bu film "çuval"dan beter
 Jean Calvin ve Kalvinizm
 Kırklareli'nde beş Yahudi kaldı
 KAŞ'tan Topkayı Sarayı'na transfer
 Sivil ölüme mahkum
 Kuradan tüp bebek çıktı
 Batman'da intiharlar hortluyor mu?
 Yalnızlık ve hüzün de öldürür
 Hem şiirde hem hayatta onu izindeydi
 Adadan doğan parlak yıldız
 Milyon dolarlık evinden eski parasız günlerine bakıyor
 Kafası karıştı, konsantre Kur'an-ı Kerim'i yazdı
 Operacı Deniz nasıl canlı bomba oldu?
 ABD ile İran'ın nükleer dansı
 Kapatılsın mı?
 Kalimerhaba Side
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Kadın uyudu adam çaldı
Kadın apartmanın önüne geldi,...
MEHMET ALTAN
Vapurlar, martılar, simit
İçinden deniz geçen kent,...
ÖNCEL ÖZİÇER
İtiraf: Çuvalladım!
Geçen hafta başrolünü oynadığı...
Tüm yolcuları business class
Tüm yolcuları business class
Eğer kıtalararası lüks bir seyahati arzuluyorsanız, Zürih, Düsseldorf...
Gençler de yaşlılar da aynı 'Şefkat Yurdu'nda
Gençler de yaşlılar da aynı 'Şefkat Yurdu'nda
Türkiye'nin sanat ve kültür hayatına önemli isimler kazandıran...
Kendinize güvenin herkes sizi beğensin
Başımıza gelen her şey için hayatı suçluyoruz. Başkalarının kendi...
Anadolu'nun en şık tatlısı: Aşure
Geçtiğimiz Perşembe, "Muharrem Ayının 10. günü" idi. Yani Aşure günü! "Nevruz...
Taşköprü yerine Çin sarımsağı almayın
Türkiye, dünyayla kıyaslandığında ürettiği ürünlerin tescili konusunda çağın...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.