Olimpiyat komedisi

Bir ülke tasavvur ediniz ki, nüfusu 70 milyon ve bunun 1/3'ü genç olsun. Yine bir ülke düşününüz ki, 4 mevsimi bir arada yaşayıp, '2000 metre rakımın üstünde 100 tane dağı' olsun. Tanrı ülkenin dağına göre de kar vermiş olup, '14 de kayak merkezi' bulunsun. Ardından da 1936 kuruluşlu 70 yıllık kayak federasyonu, Torino'da bu ülkeyi 5 sporcu ile temsil etsin!
Oldu mu? Neresinden bakarsanız bakın olmadı. Bu, atılım iddiasındaki Türkiye'nin resmen karizmasının çizilmesi demektir.
70 milyon nüfusumuzla en iyi kayakçılarımız (H.Şare) dünya sıralamasında binlerde olurken, 70 bin nüfuslu Andora'nın dünya 34.'lüğü! Ekonomik ve siyasi çıkmazdaki Gürcistan 2014 kış olimpiyatlarına talipken, bizim yerimizde saymamız! 1960 yılında Amerika'daki Muzaffer Demirhan'la 34, Zeki Şamiloğlu ile 32 sporcuyu geride bırakırken Torino'da olmamız! Bunlar spordaki komediyi ortaya koymaya yetmez mi? Dünyadaki mücadelesinde dik durmaya çalışan Türkiye, Torino'ya 5 sporcu ile katılırken, 'karla hiç tanışmamış' Kenya, Etiyopya, en yüksek noktası 76 metre olan Bermuda, Senegal, Cezayir ve Güney Afrika karşısında komik duruma düşmedi mi? Liechtestein 6, Andora 5, sporcu ile yarışmalara katılırken, Türkiye'nin 5 sporcu ile yarışmalara iştiraki sporda iddia edilen hangi başarının göstergesidir? Şimdi göreve geldiklerinde lisanslı sporcu sayısının katlanarak artacağını ilan edenlerin cevap verme zamanıdır. Buyrun beyler bu iş okul spor yurtlarındaki öğrencileri kayda alıp lisans adedini şişirmeye benzemez! Veteran sporculara belge düzenleyerek sporcu sayısını artırdık demeye hiç benzemez!

KATILMADAN KAZANAMAZSIN!
Ne oldu 2.5 yıl önceki iddialar, bir açıklayın da görelim. Üstün gayretlerinizle artırdığınız sporcu sayısı! İşte bu kış olimpiyatlarında görüldü. Topu topu 5 sporcu iştiraki! 1960'lı kış olimpiyatlarının çok gerisinde bir skor!
Torino'da karşılaşılan bu netice Sayın Spor Bakanı'nın 'sporda başarı alınan madalyalarla ölçülür' ifadesini de tartışmaya açmıştır. Bugün çocukların bile tezahüratla kabul ettiği 'spor muskor mu' tartışmasını yeniden başlatıyoruz.
Sporda temsil ve katılım mı önemlidir! Yoksa kazanmak mı? Tempo tutan çocuklara ve bize göre katılmak! Katılmadan kazanamazsınız ki! Görüldüğü gibi son dönemde sporda bu yanlış tesbit ve uygulamalar oldukça sık tekrarlanmaktadır.
Sayın Bakan'a 2011'de üniversite kış oyunlarının Erzurum'da yapılacağı açıklamasını yaptırmak da yanlıştır. Türkiye 70 yıllık geçmişine rağmen kış olimpiyatlarına 5 sporcu ile katılabiliyorsa, bu mantıkla bu işi yapamaz. 70 yılda 5 sporcu tedarik eden, 5 yılda 69 branşta 276 sporcuyu nasıl yetiştirecek! Ya da 3 yıldır İstanbul'da bir buz pateni salonunu bitiremeyenler, 5 yılda bu kadar tesisi nasıl tamamlayacak?