|
|
|
|
|
|
|
|
Ben hırslıyım diyen varsa bu yazıyı okusun
Her zaman için size en yüksek ücretin teklif edildiği işi seçin, diyor. "Personel bölümlerinin kariyerinizi planlamasını beklemeyin. Zor ve yalnız başına yapılacak bir şey yapın. Asla patronunuzla seyahate çıkmayın." Bunları söyleyen adamı tanımanız lazım
İş arayanlar buraya... Lise mezunu, üniversite bitirmişi, ne yapacağını bilmeyen kim varsa bu adamı dinleyin. Öyle ilginç önerileri var ki şaşırırsınız. Örneğin "Hiçbir yere özgeçmişinizi göndermeyin" diyor. İyi mi? Kitapları Türkçe'ye de çevrildi üstelik. Bir tanesi "CEO Olmaya Giden Yol" ismini taşıyor. Bir kurumun en üst basamağına yükselebilmenin kurallarından bahsediyor. "Hırslıysanız okuyun" diyor. "Hayatta hırsı olan insanlar için yazıyorum ben." En iyisi mi baştan anlatayım. Jeffrey J. Fox aslında bir işadamı. Altmışın üzerinde sanayi kolunda faaliyeti olan ünlü pazarlama şirketi Fox & Co'nun kurucusu. Ama onu özel kılan satış ve pazarlama alanında bir uzman olması. Sayısız ödülü var. Öylesine başarılı ki mezun olduğu Harvard Ekonomi Okulu tarafından örnek olay çalışmalarından birine konu bile olmuş. Wall Street Journal Gazetesi'nde iş pazarlama alanında yazılar yazan Fox dünyanın her yerinde "İş nasıl bulunur?" ya da "İşinizi nasıl geliştirirsiniz?" başlıkları altında konuşmalar yapıyor, konferanslar veriyor. Geçen hafta Türkiye'deydi. Konferansı tıklım tıklımdı. Harika bir iş bulmaya yardım edecek aykırı kurallardan bahsetti. İşinizi nasıl daha iyi hale getirirsiniz, ne yaparsanız kar sağlarsınız.... Bir bir anlattı.
*** Jeffrey Fox ile konferasından bir gün önce tanıştım. Müthiş pozitif bir adam. İkinci kez geldiği İstanbul'a bir kez daha bayılmış. Anlata anlata bitiremedi. Hırslı insanlar için mi kitap yazıyorsunuz diye sorunca gülümsedi. "Kesinlikle. Hırsı olmayan insanlar beni ilgilendirmiyor. Hırsı olanları doğru yönlendirmeye çalışıyorum. O yüzden özellikle kitabımı gençler okusun istiyorum. Boşu boşuna çaba harcamasınlar diye..." Bir de hikaye anlattı. İstanbul'a geldiği gece, yayıncısı ve bir Türk işadamıyla birlikte Hisar'da ünlü bir balık restoranına gitmiş. Rezervasyonları olmadığı için masa bulamamışlar. Yayıncısı masa ayarlamak için uğraşa dursun, işadamı "Bırakın ben halledeyim"demiş. Şef garsonla ayak üstü bir konuşmadan sonra masayı kapmayı başarmışlar. İşadamı bu kez gösterilen masayı beğenmemiş. "Manzaralı bir yer istiyorum" diye tutturmuş. Restoran tıklım tıklım. Şef garson "Yapamam" diye diretmiş. Sonunda işadamı şöyle bir öneri getirmiş. "İstediğim masayı verin, ben de size hesabın iki katını ödeyeyim." "Eee, peki ne oldu?" diye atıldım. Masayı kapmışlar. Hesap de gerçekten ikiye çarpılarak ödenmiş. Jeffrey Fox yüzümdeki hayal kırıklığına şaşırdı. "Bu iyi bir çözüm" dedi. "Aman yapmayın" diye cevap verdim. "Neresi iyi? Aynı yemeğe niye iki katını ödeyeyim? Üstelik o ana kadar 'yer yok' diyen garson bu tekliften sonra masa buluyorsa orası benim için bitmiştir." Öyle değilmiş. O işadamının bir daha yer bulmama şansı hiç yokmuş. Ne zaman o restorana giderse gitsin en iyi yerde oturacağı kesinmiş. Rezervasyonu olmasa bile. Bu, seveyim ya da sevmeyeyim, ileriye yönelik bir yatırımmış. Jeffrey Fox bu harekete bayılmış. Ben bayılmadım. Ama konu ben değilim. Konu pazarlama gurusu.
*** Jeffrey Fox'un kitaplarında iş arayanlar için iddialı ve bir o kadar da ilginç başlıklar var. Örneğin, 1. İş görüşmenizde konuşmayın. 2. Domatesli makarna istemeyin. 3. Ayak oyunu oynamanın yollarını öğrenin. 4. Günlük iş avlama listesi tutun. 5.Yolu tarif etmelerini istemeyin 6. Asla özgeçmişinizi göndermeyin.
Fox ile söyleşiyi 7. sayfada okuyabilirsiniz. Fox dünyaya değişik bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Sempatik bir o kadar da sıcak biri. Fotoğraf çekilirken yanı başımda buldum Fox'u. "Yakın durursak daha iyi çıkar" dedi. "Duralım bakalım" diye mırıldandığımı hatırlıyorum. "Ne dersiniz bu fotoğraftan sonra okuyucu artar mı?" diye takıldım. Başını salladı gülümseyerek. "Görsellik çok önemli. Sakın unutma. Nasıl gözüktüğün her şeyden önemli."
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|