| |
|
|
Ya ne bekliyordunuz?
Erzurum polisi, hırsız kılığına girerek güpegündüz bir apartman dairesini soydu. Otomobil çaldı. Ancak kimse '155 Polis İmdat'a olayları ihbar etmedi. Emniyet Müdürü Tahsin Demir bunun üzerine yakınmış: " Halkımız duyarsız. İşlenen bir suçu ihbar eden kişinin kimliği kesinlikle açıklanmıyor. Vatandaş bize yardımcı olmalı. " Müdür Demir'i anlıyorum da... Gelin olaya halk açısından bakalım. * Bir kere halk suçu gördüğünde müdahale etmekten çekiniyor. Çünkü suçlu tek başına değil, örgütlü davranıyor. Çok daha vahim olaylar meydana geliyor; bıçaklananlar oluyor. * Gelelim 155'e ihbar meselesine... 1) Halk, emniyetin kendisini ciddiye alacağına... Olayı takip edeceğine inanmıyor. Arkadaşımın evine hırsız girmişti, gelip işlemleri yaptılar, sonra ne arayan oldu, ne soran. 2) Vatandaş adresini alacaklar, mahkemeye çağıracaklar diye çekiniyor. Yolda yatan bir yaralıyı hastaneye götürün de, görün başınıza neler geliyor. Daha baştan, 'Sen çarptın' muamelesi görüyorsunuz. 3) Hemen her hafta çetelerin emniyet içinde adamları olduğuna ilişkin haberler çıkıyor. Müdür Demir, istediği kadar 'ihbar edeni gizliyoruz' desin, vatandaş bu çetelerin kendisini bulacağını düşünüyor. Kıssadan hisse: Önce polis vatandaşa iyi, doğru, özenli çalıştığını hissettirmeli. Ondan sonra görün siz ihbar yağmurunu!
|