|
|
Biri beni durdursun!
ÇALIŞMAK, yemek yemek, sosyalleşmek, gidip saçımı kestirmek istemiyorum! Tek arzum evde oturup "Sudoku" oynamak! Dünyanın yeni çılgınlığı denilen mantık ve matematik oyunu "Sudoku" gerçekten çılgınlıkmış! Başlayınca bırakamıyorsun, bağımlı hale geliyorsun. Oyun çok basit. Dokuzar küçük kareden oluşan dokuz adet büyük karenin oluşturduğu tek bir kare. Her dokuz bölmeli büyük karenin içinde 1'den 9'a kadar numaralar olacak. Ama aynı rakam aynı sütun, satır, veya kutuda tekrarlanmayacak. 2004'te aslında Amerikalı bir emekli mimarın bulduğu oyun Japonya'da patladı! 2005'te ise İngiltere'den tüm Avrupa'ya yayıldı. Şu anda bütün Avrupa gazeteleri, bilmecelerin yanında birer de "Sudoku" veriyorlar. Bu durum bazı Türk gazeteleri için de geçerli. İnternetten veya kağıt üzerinde çözebiliyorsunuz. Zorluğuna göre dereceleri var. Söylenenlere bakılırsa Sudoku'nun, Alzheimer gibi beyin fonksiyonlarını etkileyen hastalıkların ilerlemisinin yavaşlatılması ve beyin geliştirmede en iyi egzersiz olduğu İngiltere'de yapılan araştırmalarda ortaya çıkmış. Mart ayında İtalya'da ilk Dünya Sudoku Şampiyonası yapılacak, ve şu günlerde seçilen, Mehmet Murat Sevim, Gülce Özkütük ve Ümit Abacıoğlu 'ndan oluşan 3 kişilik "Türk Milli Sudoku Takımı"mız da bu şampiyonaya katılacak! Malum, genel olarak, bu tür uluslararası zeka oyunlarında, ne bileyim matematik olimpiyatlarında, Türkiye başarılı oluyor. Sudoku takımımızın da şansının yüksek olduğu söyleniyor, zira 10 ipuçlu Sudoku sorusu hazırlama çok ender bulunan bir özellikken, bizimkiler şakır şakır yapıyorlarmış! Ancak şunu anlamıyorum, madem bu kadar zekiyiz, niye böyleyiz?!
|