Eyvah karanlıkta kalacağız!
Türkiye, geçen hafta doğalgaz krizi ile sarsıldı. Enerjide dışa bağımlılığın yarattığı riskler her yönüyle görüldü. Şimdi, geleceği ipotek altına alacak çok önemli bir tartışma yaşanıyor. En geç 3 yıl içinde "karanlıkta kalma" tehlikesi ile yüzleşeceğiz. Bu gerçek, devletin tüm kurumları tarafından da kabul ediliyor. Bir süredir, Enerji Bakanlığı, Enerji İşleri Genel Müdürlüğü, Elektrik Üretim AŞ, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu ve Devlet Planlama Teşkilatı arasında yazışma trafiği cereyan ediyor. İşin özü, Enerji Bakanı Hilmi Güler'in son aylarda ısrarla dile getirdiği "enerji açığı" sorunu. Yapılan hesaplamalar 2009'da bizi "elektrik kesintisi"nin beklediğine işaret ediyor. Evet yanlış okumadınız. 1970'li, 80'li yılların yaşam klasiği olan elektrik kesintileri yolda. Tabi işin bir de 1990'lardaki yanlışlar boyutu var. "En pahalı enerji, olmayan enerjidir" mantığından hareketle hazine garantisi verilerek kurdurulan, yüksek maliyetle üretim yapan doğalgaz santralleri...
Kim doğruyu söylüyor? Elektrik Üretim AŞ yönetimi diyor ki, "Aslında benim işim değil ama dağıtım şirketleri kurulup talep projeksiyonu ortaya konmadığı için mecburen devreye giriyorum. 2009'da elektrik arzı problemi ile karşı karşıyayız!" EÜAŞ'a göre, elektrik talebi her 10 yılda ikiye katlanıyor. 2020 yılına kadar talebin yüzde 6.26.8 civarında artacağını varsayan muhafazakar senaryo, 15 sene sonra 406.5 milyar kilovat saat elektrik tüketeceğimizi gösteriyor. İddialı büyüme senaryosunda ise 2020'de 499.5 milyar kilovat saat elektrik ihtiyacımız olacak. Bu durumda, 4 yıl içinde en az 8 Keban Barajı kurulması gerekecek. Enerji sektörünün özel sektöre açılmasını, rekabetçi piyasa ortamı yaratmayı hedefleyen EPDK ise farklı düşünüyor. Dağıtım özelleştirilmesinin hızlandırılmasını, özel sektör yatırımlarını geciktiren bürokratik sürecin kısaltılmasını, kömür yataklarının santral kuracak girişimcilere açılmasını istiyor. Bam teline ise DPT dokunuyor. Öncelikle özel şirket üretim lisanslarını veren ve yatırım gerçekleşmelerini izleyen EPDK'dan elektrik açığı riski ve yatırım ihtiyacı konusunda bir çağrı gelmemesi eleştiriliyor. Planlama, elektrik açığının 2009-2011 yıllarında değil, 2008-2009'da kaçınılmaz hale geleceği uyarısında bulunuyor. DPT son söz olarak, "Elektrik arz açığına, özelleştirmeden geri dönülmeden, rekabet ortamını bozucu ve tekelleşmeye gidici yollara başvurulmadan, kamu kuruluşlarına tekrar yatırım yaptırma noktasına gelinmeden, öncelikle özel şirket kaynak ve projeleriyle çözüm bulunmasını" gerekli görüyor. Bu konuda EPDK'ya ciddi görevler düşüyor.
|