|
|
|
|
|
|
Atatürk'le vurdu
Erdoğan, Ata'nın manevi kızı Ülkü'nün mektubu ve Ata'nın el yazılı vasiyetiyle CHP'ye yüklendi: O'nun vasiyetine uymadınız.
Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin grup toplantısında malvarlığı konusunda Baykal'ı sert yanıtladı: "Bu ülkenin başbakanına karşı edepsiz açıklamalar yapılıyor. Aynı üslupla cevap vermeyi biliriz. Dünyada banka sahibi tek parti CHP, malvarlığıyla ilgili nasıl söz edebilir" Erdoğan, Erkan Mumcu için de, "Benim kasam kardeşim, ne demek" diye sordu.
"CHP'nin iki kuruma nema borcu 111 trilyon lira" "Atatürk'ün vasiyeti gereği CHP İş Bankası nemasından Türk Dil ve Tarih kurumlarına pay aktarmak zorunda. Bunu yapmıyor. Borcu 111 trilyon lirayı buldu" diyen Erdoğan, Atatürk'ün manevi kızı Ülkü Adatepe'nin kendisine CHP'yi şikâyet eden mektup yazarak yardım istediğini de açıkladı.
CHP'yi Atatürk'le vurdu
Başbakan Erdoğan, malvarlığını açıklamadı ve topyekûn şeffaflık olursa hazır olduklarını söyleyip, "banka sahibi tek parti" olan CHP'yi Atatürk'ün vasiyetine uymamakla suçladı.
Malvarlığı tartışmasıyla ilgili "Salı günü açıklama yapacağım, görecekler" diyen Başbakan Tayyip Erdoğan, merakla beklenen açıklamasını dün yaptı. Ancak, malvarlığını yasaya göre "gizli" olduğu için açıklayamayacağını söyleyen Erdoğan, ancak "topyekün şeffaflık için bir girişim olursa, sonuna kadar destekleyeceklerini" söyledi. Erdoğan, kendisini malvarlığını açıklamaya çağıran CHP'yi ise "dünyada banka sahibi tek parti" olarak niteleyip, Atatürk'ün vasiyetine uymamakla suçladı. Atatürk'ün el yazısıyla yazdığı vasiyetnameyi gösteren ve okuyan Erdoğan, Atatürk'ün manevi çocuklarından birisinin kendisine mektup yazıp CHP'nin bu vasiyete uymadığını söylediğini anlattı.
BANKA SAHİBİ TEK PARTİ Başbakan, merakla beklenen konuşmasında, Atatürk'ün kendi el yazısı ile yazdığı vasiyetnamesini çıkardı ve "konunun bundan sonrası için malzeme oluşturacağını" ifade ederek, "Atatürk'ün, vasiyetnamede ismi yer alan evlatlık bir kızının CHP'den aldığı olumsuz cevap nedeniyle kendisine mektup yazdığını" söyledi. Erdoğan, vasiyetnameden şu ifadeleri okudu: "Mal-i olduğum bütün nüfus ve hisse senetleriyle Çankaya'daki menkul ve gayrimenkul mallarımı, CHP'ye gelecekteki şartlarda terk ve vasiyet ediyorum. Nakitler ve hisse senetleri, şimdiki gibi İş Bankası tarafından nemalandırılacak."
NEMALARI ALDILAR, ALDILAR... Başbakan Erdoğan, okumaya ara vererek, şunları söyledi: "Bunu biliyorsunuz değil mi? İşçilerimizin güya paralarını nemalandırmak için ortaya çıktılar ya. Aldılar aldılar, aldılar... Bizden önceki yönetimler ve devlet, sadece işçimize 14 katrilyon nema adı altında borçlandı. Bu parayı ödediler mi? Ödemediler. 14 katrilyon yük kimin üzerine kaldı, bizim üzerimize kaldı. Şu ana kadar 10 küsur katrilyon ödedik. Kalanı da mart ve haziranda ödeyeceğiz, böylece işçimizin alacakları devlet tarafından ödenmiş olacak. Bunu kimler yaptı bugüne kadar? Bizden öncekilerin hepsi. Ama bunu biz ödüyoruz. Niye, 'halkımızın bizden bir tek lokma alacağı kalmasın' dedik. Onun gayreti içerisindeyiz.'' Erdoğan, Atatürk vasiyetnamesinden okumaya şöyle devam etti: "Yaşadıkları müddetçe Makbule'ye ayda bin, Afet'e 800, Sabiha Gökçen'e 600, Ülkü'ye 200 lira ve Rukiye ile Nefile'ye de şimdiki 100'er lira verilecektir. Sabiha Gökçen'e bir ev de alınabilecek, ayrıca para da verilecektir. Makbule'nin yaşadığı müddetçe Çankaya'da oturduğu ev de emrinde kalacaktır. İsmet İnönü'nün çocuklarına yüksek tahsilleri için muhtaç olacakları yardım yapılacaktır. Her sene nemadan mütebaki miktar, yarı yarıya Türk Tarih ve Dil Kurumları'na tahsil edilecektir.''
'HER TÜRLÜ GİRİŞİMİ TARTIŞIRIZ' Başbakan "Mahkeme bu kurumların lehine karar verdiği halde, CHP bunu ödememekte ısrar ediyor. Bu, Atatürk'ün vasiyetinin CHP tarafından ne denli yerine getirildiğinin de açık belgesidir'' diye konuştu. CHP'nin, bu kurumlara ödemesi gereken ve mahkeme kararı ile netleşen rakamın 111 trilyon 248 milyar TL olduğunu belirten Erdoğan, CHP'nin, malvarlığı ile ilgili bu tür durumların içerisine girmeyi anlayamadıklarını söyledi, "Bunu da açıklasaydı, niye açıklamadı bugüne kadar?'' dedi. Kamusal sorumluluğu olan herkesi topyekün açıklık ve şeffaflaşma sürecine taşıyacak her türlü girişimi tartışabileceklerini söyleyen Erdoğan "Biz buna sonuna kadar varız. Bunu yaparken siyaseti ve siyasetçiyi diğer kurumlardan ayırmamalıyız. Bu önemli" diye konuştu.
ANKARA
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|