|
|
|
|
|
Emel Sayın kim oluyor!
|
|
Semra Özal, Emel Sayın'ın "İsmimi MİT Raporu'na Semra Özal soktu" açıklamasına sert çıktı. "Sen kimsin ki MİT Raporu'nda yer alacaksın? Turgut onu kıskanmadığım için Emel Sayın şakası yapardı.".
Röportajı dün yayınlanan bölümünde Semra Özal ile siyaset konuşmuştuk. Semra Özal Erdoğan'ı Özal'a benzetmediğini, ANAP'tan umudun kestiğini ve eşi Turgut Özal'ın zehirlendiğini iddia etmişti. Kuşkusuz konuk Semra Özal olunca sadece siyaset konuşmak yetmiyor. Çoğu zaman yaşam tarzı ve rahat tavırlarıyla okları üzerine çeken Semra Özal, özel hayatında da çalkantılı dönemler yaşadığını anlatıyor.
* Çok eleştirilmekten şikayet ettiniz. Sizi en kızdıran hangisiydi? -En zoruma gideni söyleyeyim sana. Yabancı misafirler geldiğinde otellerde ağırlıyor ve çok büyük paralar ödüyorduk. Halbuki bizim tarihi mekanlarımız var. Sait Halim Paşa Yalısı'nı gezdim. Bütün duvarları kurtlar basmış, etraf rezalet. Baştan aşağı yenileme fikrim vardı. Böylece misafirhane olarak orayı kullanabilecektik. Ben bunlarla uğraşırken, iki köşe yazarımız "Kendine ev bakıyor" diye yazdılar. Böyle bir haksızlık var mı? Tayyip Bey Dolmabahçe Sarayı'nın en güzel yerlerini kendine çalışma yeri yaptı. Sadece kendisi için değil, bütün etrafı için hazırladı. Niye bir satır çıkmıyor?
* Siz galiba eleştirilmekten çok "Niye bugünküler eleştirilmiyor?" sorusunun peşindesiniz. -Eh biraz öyle. Aslında sevmedim ben siyaseti. Parti kurulurken çok emeğim oldu ama kurucu bile olmadım.
* Röportajın başından beri sadece siyaset konuşuyoruz, bu mu sevmiyor haliniz? İstanbul İl başkanlığı çalışmanızı da hatırlıyorum örneğin. -Turgut'un ısrarıyla oldu. O sırada öyle bir grup vardı ki onların eline geçsin istemiyordu Turgut. "Onlarla ancak sen baş edersin" dedi diye girdim o işe. Benim değişik bir yapım vardır. Her işe atlamam ama üzerime aldığım işi en iyi şekilde yaparım. Canımı verircesine çalışırım.
* Değişik huylarınız da varmış. Dışarıda asla yemek yemezmişsiniz. -Doğru. Bir deli tarafım vardır benim. Hakikaten dışarıda yemek yemem. Sadece beyaz peynir ve kızarmış ekmek olur önümde. Bütün davetlerde durum budur. Evde kimseyi mutfağa sokmam. Mutfağıma gelsen korkarsın. Her şey kullanıldıktan sonra kapanır, örtülür, torbalanır. Aletler, tencereler, her şey. Ben ayrıca her şeyi sabunla yıkarım. Önce alkollü suda bırakır sonra sabunla yıkarım.
* Nasıl yani? Yiyecekleri de mi? -Evet. Salatadan sebzeye, meyveye. Ayrıca hayatımda hiçbir elbisemi temizleyiciye yollamadım. Tuvaletlerim dahil evde bebe şampuanıyla yıkarım.
* Neden? -Kuru temizlemecide kir dağılıyor, temizlenmiyor gibi geliyor bana. Bir kaşmir mantom vardı yıkamaya kıyamadım arkadaşıma hediye ettim "Sen temizlet giy" diye. Dolaplarımın her yerinde lavanta torbalarım vardır. Örgüye meraklıyım. Yakınlarımın üstüne başına örer yollarım.
* Biraz da aileden bahsetsek. Kızınız Zeynep Özal ile neden konuşmuyorsunuz? -Bir telefon konuşmasında kızdım. Ben saygısızlığı hiç affetmiyorum. Herkes yerini bilmeli. Mesafeyi korumak lazım. Örneğin çocuklarım benim evime telefon etmeden gelemezler. Ben onların evine hiç gitmem, düzenlerini bozmak istemem. "Özlüyorsanız siz gelin" derim. İki yıl önce Zeynep ile aramızda kötü bir konuşma geçti, yüzen kapadım. O gün bu gündür konuşmuyoruz.
* Anneler Günü'nde yolladığı çiçeği de geri yollamışsınız... -Yolladım. Saygısızlığı ve nankörlüğü kabul etmiyorum. Hele bu kadar yakınımdan gelince unutamıyorum.
* Yazdığı kitap yüzünden mi kızdınız? -Hiç alakası yok. Bizimki basit bir konuydu aslında. Kitap konusuna gelince yazmasa daha iyi olurdu tabii. Ama madem istemiş... Bir tek konuda uyarmıştım onu "İsim verme" demiştim, dinlemedi.
* Kitapta Emel Sayın'ı kıskandığınız şeklinde bir bölüm vardı. Hatta Emel sayın "Beni MİT Raporu'na koyduran Semra Özal'dı" dedi. -Emel Sayın kim ki MİT Raporuna girecek? Sen kimsin ki yer alacaksın? O kim oluyor? Olacak iş değil. Böyle bir şey yapmadım tabii ki. "Herkesin yerini bilmesi lazım" diye işte bu yüzden söylüyorum. Zaten dava açtım, mahkeme devam ediyor. Büyük ayıp yani.
* Gerçekten de Emel Sayın'ı Turgut Özal'dan kıskanır mıydınız? -Ben kıskanmazdım. Emel Sayın televizyona çıktığı zaman çocuklar babalarına bak seninki falan diye şakalar yaparlardı. Gülüşür dururduk. Rahmetli Turgut çok kıskanç bir adamdı ama ben yapıda öyle biri değilim. O da beni kızdırmak için böyle şakalar yapıyordu. İşin aslı o kadar.
* Niye kıskanmıyordunuz? Her kadın sevdiğini kıskanmaz mı? -Ya kendimden çok emindim ya da ondan bilmiyorum. Bana aşık olduğunu biliyordum. Hiç aklıma gelmedi kıskanmak. Turgut da bu duruma çok bozulurdu. Zeynep falan da Emel Sayın çıkınca bana takılırdı.
* Bir daha evlilik düşünüyor musunuz? -Asla. Aklımdan bile geçmez. Bakın hala Turgut'un alyansını takıyorum. Ben her zaman her yerde onunla beraberim zaten, hiç ayrılmadık ki. Semra Özal gerçekten de sadece merhum eşi Turgut Özal'ın hatırasıyla yaşıyor. Odasının her tarafı onun fotoğraflarıyla dolu. Röportaj bittikten sonra vedalaşırken "Her gece konuşuyorum Turgut ile" diyor. "Yol gösteriyor." Hüzünlendiğini görünce takılıyorum. Bu aralar siyaset için bir şey diyor mu? Semra Özal basıyor kahkahayı. "Demiyor şimdilik."
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|