|
|
Beşiktaş'ı seviyorsan git
Hani şu poster olan o fotoğraf var ya... Hani canım hıçkırarak ağlayan Yıldırım Demirören fotoğrafı... İşte o fotoğraf gerçek oldu. Bugün 20 milyon Beşiktaşlı 103 yıllık kulübünün düştüğü şu komedi durumuna bakıp ağlıyor. Nasıl ağlamasın ki!.. 1-Borç 100 milyon doları aşmış... Mali genel kurulda hesap sorma dönemi gelmiş. Ortada ne hesap soran var, ne de hesap veren var (İbra edilmeme kararı alındı. O zaman Beşiktaş mahkeme kapılarında sürünür). 2- Başkan Demirören yapayalnız. Etrafında sadece "Yes sör!.." diyen goygoycular var. Bir de sosyetik arkadaşları. Olacak şey değil ama manzara şu... Başkan Demirören ikinci başkanı Murat Aksu'ya küs. Futbolun patronu Kıvanç Oktay başkanı Demirören'e küs. Oktay'la Aksu da birbirine küs... (Tam bir komedi filmi). 3- Başkan Demirören Del Bosque'yi kendi getirdi, kendi kovdu. "Çalımbay'la birlikte geldik, birlikte gideriz" dedi, onu da kovdu. "Tigana ile 4 yıl çalışacağız" dedi, sezon sonunda ayrılma kararı alındı. Hani nerede başkan sözü? 4- John Carew üç kuruş para uğruna satıldı. Ailton 3.5 milyon euroya alındı, 500 bin dolara kiraya verildi. Şimdi ise Çek futbolcu Tomas Jun kurtarıcı olarak getirildi. Bu Beşiktaş tribünlerine hakaret etmek değil midir? Fenerbahçe ve Galatasaray'dan sonra şimdi de Trabzonspor'un kovduğu oyuncuyu almak demek, felsefede zavallı olmak anlamına gelir (Jun'un transferinden menajer Mehmet Ekşi ile antrenör Tigana'nın haberi bile yok). 5- Başkan Demirören, 52 saniye süren basın toplantısında 4 büyük suçlama yaptı. "Savaşacağım" dedi, savaşmadı, teslim oldu (Beşiktaş Başkanı'nın sözü senettir, dediğini yapar). MESAJ 1: Demirören yönetimi bırakıp kaçamaz. Harcanan her delikli kuruşun hesabını verir, öyle gider. MESAJ 2: Mali genel kurul bir seçim kongresine dönüşür ve büyük başkan, güçlü yönetim oluşur ve yeni sezona büyük Beşiktaş olarak girilir. Yanisi; Beşiktaş başkanını arıyor. Dikkat!..
|