Kar müzikleri
Hayat insanı nasıl da allak bullak ediyor! Benim iki tane kar müziğim vardı. Biri Frank Sinatra'nın 'My Way' adlı albümü. İmkanım olduğunda gökten süzülerek inen, iri kar tanelerini onun eşliğinde seyrederdim. Diğeri ise Fransız besteci Ravel'in 'Le tombeau de Couperin' adlı kısa piyano parçaları... Rüzgarla dans eden küçük kar tenelerine onlar yakışıyordu. Son kar ise geleneğimi bozuverdi. Fırtınanın av tüfeğinin namlusundan fırlayan saçmalar gibi yüzümüze çarptığı bu hırçın, bu soğuk, bu sinsi karı hangi müzik ısıtabilir? Ama şu da var: Kar yağınca İstanbul medyası ya duran trafikten falan söz eder, ya da karın güzelliğini anlatır. Ya yoksullar? Tir tir titreyenler? Acaba, 'blues' müziğin büyük ustaları, B.B. King ile Eric Clapton'ın, 'fakirlere yardım edin' dediği 'Help the poor' günün mana ve önemine uyar mı? Hem güzel bir parçadır, hem de hüzünlü... Sahi, sizin de kar müziğiniz var mı?
|