 |  |
Hasar tespiti
Dün Ankara'da nereye gittiysek aynı konu konuşuluyordu: Futbol Federasyonu Başkanlık seçimi... Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav "Ben Haluk Ulusoy'a oy vermedim ama" diye söze başladı:
- Sandıktan çıktı... Sandığa saygı gösterelim... Ve bu işi daha fazla uzatmayalım... Kavga devam etmesin.
Fenerbahçe İkinci Başkanı Nihat Özdemir'e gelince:
- Biz Ayhan'a (Bermek) oy verdik... Ayhan, Fenerbahçe'nin kongre üyesi... Ama seçimi Haluk Ulusoy aldı... Bunun adı demokrasi... Sandığa saygı gösterelim... Ulusoy, meşru başkandır.
Ulusoy ailesinin Ankara ayağından Sefer Ulusoy'la konuştuk.
- Ulusoy ailesi olarak hükümetin karşısında değiliz... Haluk (Ulusoy) futbolu seviyor... Hizmet etmek istiyor... Kavga ile işimiz yok.
Sahi, neden böyle oldu?
Haluk Ulusoy, sütten çıkmış ak kaşık değil.
İddialar, teftişler, müfettişler, dosyalar var.
Buna rağmen nasıl kazanıyor?
Sebebi çok.
Örneğin...
"Ayhan Bermek'in arkasında hükümet var" sözü, Ulusoy'u pek çok çevre nezdinde sempatik hale getiriveriyor.
Hükümetin "strateji hatasını" söyleyelim.
Seçimden çok önce "Kulüpler Birliği" dedi ki:
"Adayımız Ulusoy.
"Taban Birlikler" de aynı yönde görüş belirtti.
Ve daha sonra Bakan "Ulusoy'un dosyasının olduğu... Seçilmemesi gerektiği" açıklamasını yaptı.
Ama "çok geç kalmıştı."
1. Bakan, bu işe hiç karışmayabilirdi.
2. Karışacaksa, Kulüpler Birliği'nin ve Taban Birlikleri'nin gerisinde değil, önünde olabilirdi... Zaten öyle bir durumda da Ulusoy aday olmazdı.
"Bu saatten sonra" Ulusoy hakkında verilecek müfettiş raporunun ağırlığı kalır mı?
"Dosyaya, soruşturmaya, adalete" güven sarsılmaz mı?
Önceki gün kongredeydik.
Gürdük ki pek çok kulübün yöneticisi "belediyeci."
Belediyelerin büyük çoğunluğu AK Parti'de.
Bakan'ın kongreye nasıl ağırlık koyduğu da malum.
Buna rağmen sandıktan "farklı sonuç" çıkıyorsa...
Çok kişinin, şapkayı önüne koyup düşünmesi lazım.
Burada bir şeyin altını çizmek ve Ayhan Bermek'in "kader kurbanı" olduğunu belirtmek gerek.
Bermek "çaplı, düzeyli, ciddi" bir spor adamı.
Kazansaydı da yara alacaktı.
"Hükümetin adamı" gözüyle bakılacak, saygınlığı ve otoritesi sarsılacaktı.
Bermek'i, Ulusoy yenmedi.
Siyasetin paldır küldür müdahalesi Ayhan Bermek'i "hak etmediği bir konuma" itti.
Siyaset sektörü istediği kadar "yargı siyasallaşmıyor" desin...
Kamuoyu inanıyor ki, "Van rektörü olayında yargıya siyaset bulaştı."
Siyaset sektörü istediği kadar "spora siyaset bulaşmıyor" desin...
Kamuoyu inanıyor ki "federasyon seçimine siyaset bulaştı."
Zor, oyunu bozuyor.
Seçmenle inatlaşma olmuyor.
Sandıkta vicdanı ile baş başa kalan "hükümet korkusunu bile" aşabiliyor.
Sonuç:
Barajın kapağı patladı, hasar çok.
|
