kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Reha Muhtar @ SABAH
 

Kılıbık...

"Evde son sözü ben söylerim... 'Sen nasıl istersen öyle olsun karıcığım' derim... Ben biraz kılıbığım... Sanırım mutluluğun formülü bu... "
Böyle söylüyor Cem Özer..
Felaket zikzaklı, arka arkaya evlenip boşanmalı, çok ağır suçlamalara hedef olacak kadar ıstıraplı ilişkilerden sonra, kılıbık davranmakta karar kılmış, mutluluğu orada arar olmuş...
Haklı mı?..
Bilemem...
Nurgül Yeşilçay'a "Sen nasıl istersen öyle olsun karıcığım" deyince, evde kavga ve gürültü çıkmıyor mu?..
Kadın erkek ilişkilerinde bir türlü bulunamayan mutluluğun formülü burada mı?..
Kendisini anlatırken samimi mi?..
Yoksa, laf olsun torba dolsun diye mi konuşuyor?..
Bu söylediğine ciddi ciddi inanıyor mu?..
Yoksa şovmen olarak ironikleşiyor mu?..
Bir taktik midir söyledikleri?..
Yoksa taktiklerin nihayete erdiği bir bitiklik belirtisi midir?..


Felaket zikzaklı, 3-4 kez evlenip boşanmalı, çok ağır suçlamalara hedef olacak kadar ıstıraplı ilişkilerden geçen bir erkek, 45'li yaşlarında, hidayete erip, hayatta mutluluğu karısının dediklerine itiraz etmemekte bulabilir mi?..
Kadın egemenliğine kayıtsız şartsız boyun eğince, ilişkilerde kadınsı dırdır, ya da vır vır, erkeksi hot zot sona erer mi?..
Kadın iktidarını resmileştirirse, istediğini elde eder mi?...
Erkek kadının gizli iktidarını açıkça kabul ederse, gevşeyerek sonsuz bir huzura erer mi?..
Hayat nasıl daha kolaydır?.. Kadın ve erkek nasıl daha rahatlayacaktır?..
Tabiat neyi emretmektedir?..


Gerçek olan, tabiatın herkes için hep aynı şeyleri emretmediğidir...
Herkesin gerçeğinin kendine göre değiştiğidir...
Kılıbıklık kadar otoritenin, gevşeklik kadar hükmetmenin prim yaptığıdır...
Hayat kadının ve erkeğin kişisel ihtiyaçlarında düğümlenmektedir...
Hayattaki ilişkiler birbirini bulma meselesinde çözümlenmektedir...
İhtiyaçların çakışmasında mutluluk gelmektedir...
İhtiyaçların çatışmasında, kavgalar artmaktadır...
Gerisi teferruat olarak kalmaktadır...


Gerçek olan, Cem Özer isimli, felaket zikzaklı, 3-4 kez evlenip boşanmalı, çok ağır suçlamalara hedef olacak kadar ıstıraplı ilişkilerden geçen bir erkeğin, 45 yaşında genç, güzel bir sevgiliyi ve kendine güzel bir çocuk veren anneyi bulmuş olmasıdır..
Kadının gençliği ve güzelliği Cem Özer'i gençleştirip, tazelemekte, verdiği çocuk onu erkek olarak dinginleştirmektedir...
En muhtemeli, kendisine yönelik beğeni, onu erkek gibi hissettirmektedir...
Cem Özer, yeni doğan bir çocuğun babası, güzel ve hoş bir
kadının ise sevgilisidir...
Bu aralar, ruhunu alkışlayanı, erkeklik gururunu okşayanı çoktur...
Bu şartlarda gösterdiği kılıbıklık, bir kişilik tercihi değil, varolan yaşam standartlarına duyduğu saygıdandır...


Istıraplı
ilişkilerde, umulmadık zikzaklarda, yalnız kalınan ve uzaklarda aranan mutluluklarda, uzun zaman hiçbir şey bulamayan bir erkeğin, sığındığı, mutlu, mesut, sıcak bir limandadır...
Limana gelen kaptan, çok büyük fırtınalardan geçerek, birkaç kez alabora olacak kadar tehlikelerin içinde sürünerek, yara ve bere içinde bu limana yanaşabilmiştir...
Uzun bir zaman açık deniz kaptanlığı esnasında edindiği alışkanlıkları yapması beklenmez...
Üstelik, limanda sıcak çorba, tatlı bir yuva, üstelik bir de çocuk "Baba" diyerek sayıklamaktadır...
Bu durumda kılıbıklık bir kişilik tercihi değil, yaşanan limana duyulan sevgidendir...
Bir süre sonra kılıbıklık geçecektir...
Önemli olan huzurun geçmemesidir...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Taciz eden kadınlar...   / 19-01-2006
 Kim kime oy verecek?   / 18-01-2006
 Sadakatsiz...   / 17-01-2006
 Gece ihanete yatan vücutlar...   / 15-01-2006
 Ağlayan sokak...   / 14-01-2006
 Televizyoncu yok ki!   / 13-01-2006
 Uçan sözcükler...   / 13-01-2006
 Bayramda ayrılık...   / 12-01-2006
 Şenes Erzik'in önü açılıyor   / 11-01-2006
 Hülya ile Kaya...   / 10-01-2006
REHA MUHTAR
Kılıbık...
"Evde son sözü ben söylerim... 'Sen...
EMRE AKÖZ
Feminist olduk!
Geçenlerde feminist dergi...
MEHMET BARLAS
Erbakan'ın cezaevine girmesi adalete güveni artırır...
İLKER SARIER
Veda yazısı
Bana sorsalardı, "20 yıldır neredeyse her...
MAHMUT ÖVÜR
Tahliye kararını veren hâkim ilk kez konuştu
Türkiye...
SAVAŞ AY
Dönmecilik mi yapıyoruz, gizli kamera koyup...
HINCAL ULUÇ
Yazar ucuz, haber pahalı.. Ama..
Savaş kardeşim, muhabir...
Her şeye rağmen Ulusoy başkan
Her şeye rağmen Ulusoy başkan
Futbol Federasyonu'nun başkanı 1.5 yıl aradan sonra yeniden Ulusoy...
Siyaset neden kaybetti?
Siyaset neden kaybetti?
Siyaset Bermek'i istedi. Hasan Doğan bu yönde çalıştı ama Doğan'la...
Arınç'tan Erbakan için 'vicdanlı yasa' çağrısı
TBMM Başkanı Bülent Arınç, yıllarca beraber siyaset yaptığı, ancak...
Gül'ün Ağca rahatsızlığı
Dışişleri Bakanı Gül, Mehmet Ali Ağca'nın tahliye olurken bayraklarla...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu