|
|
|
|
|
|
TTB: Çok şey yapılmadı
Türk Tabipleri Birliği (TTB) 2. Başkanı Metin Bakkalcı, kuş gribinden insan ölümünün kesinleştiği 4 Ocak öncesi yapılması gereken birçok şeyin yapılmadığını savundu.
Kuş gribi konusunda, TTB Merkez Konseyi adına, genel merkezde basın açıklaması yapan Bakkalcı, bugüne kadar konunun hassasiyeti ve aciliyeti nedeniyle, hükümetin kuş gribine karşı zamanında önlem alıp almadığına dair kamuoyunda yürütülen tartışmalara müdahil olmaktan kaçındıklarını belirtti.
Kuş gribinden insan ölümünün kesinleştiği 4 Ocak tarihine kadar konuyla ilgili
gerekli ve yeterli tedbirlerin alınmaması ve o tarihtensonra da soruna yaklaşımdaki zihniyetin değişmemesi üzerine bu toplantıyı yaptıklarını vurgulayan Bakkalcı, şunları kaydetti:
''Ülkemizde son olarak kuş gribi 4 Ocak 2006 tarihinde başlayan insan ölümleri ile gündemin birinci sırasına oturdu. Oysa tıp biliminin beklentisi özellikle kanatlı hayvanların hastalık ve ölümünden sonra insanlarda görülmesi idi. Demek ki insan ölümlerinden önce yaygın hayvan hastalığı söz konusuydu. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) raporuna göre, bugüne kadar 81 ilin 12'sinde kanatlı hayvanlar arasında yüksek derecede patojenik H5N1 influenza (kuş gribi) virüsü saptanmıştır, ek olarak 19 ildeki salgın bildirimlerinin incelenmesi devam etmektedir. Bir günde bu kadar yayılmayacağı için bu durum, ülkemizde muhtemelen uzunca bir süredir kuş gribi ile birlikte yaşadığımızı, insan ölümlerine kadar amaca uygun izlem yapılmadığını gösterir.''
'VETERİNER HEKİMLİĞİ HİZMETLERİ ÇÖKMÜŞTÜR'
Bu denli yoğunluğun etkin olarak izlenmemesinin, Türkiye'deki veterinerlik hizmetlerinin, koruyucu hizmetlerin önemli ölçüde tahrip edilmesinin sonucu olduğunu öne süren Bakkalcı, ''Türkiye'de veterinerhekimliği hizmetleri çökmüştür. Hükümetin geçici özel veterinerlik hizmeti alarak soruna çözüm bulma girişimleri bu iflasın ifadesidir'' diye konuştu.
Dünya Sağlık Örgütü'nün önerileriyle çok sayıda bilim adamınca, Ekim ayında ''Ulusal Faaliyet Planı'' hazırlandığını hatırlatan Bakkalcı, bir kaç husus dışında Bakanlığın bu planın gereğini uygulamadığını savundu.
Bakkalcı, buna karşın Dünya Sağlık Örgütü'nün Avrupa Bölge Direktörü Marc Danzon'un 11 Ocak'ta 'Türkiye'deki kriz yönetimi, olması gerekeni yapmış ve uygun müdahalede bulunmuştur'' açıklamasınındikkat çekici olduğunu söyledi.
Hastalığın Türkiye'de daha farklı ve özgün seyirler gösterebileceğinin altını çizen Bakkalcı, ''Türkiye'de görülmeden önceöldürücülük oranı yüzde 50'lerdeydi. Türkiye'de ise yüzde 20. Diğer yandan dünyada bildirilen olguların yüzde 10'unun Türkiye'de olması konunun ülkemiz için ne kadar önemli olduğunun göstergesidir. Enfeksiyonun ülkemiz koşullarında özelliklerinin saptanabilmesi için çeşitli çalışmalara ihtiyaç vardır. Bunun için konunun uzmanı meslektaşlarımız tarafından sistemli çalışmalar yapılması gerekmektedir'' diye konuştu.
TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ ÇAĞRISI
Bakkalcı, bütün bu gelişmelere göz önüne alındığında, hazırlanmış Ulusal Faaliyet Planı'na rağmen konunun gereğinin yapılmamasının sorumlusu olarak, Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile hükümet hakkında, ilgili birimlerin derhal araştırma ve soruşturma başlatması gerektiğini ileri sürdü.
Bakkalcı, bundan sonra yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:''Üretilmiş Ulusal Faaliyet Planı doğrultusunda içtenlikli bir kriz yönetimi sağlanmalıdır. Bilimsel ve idari koordinasyonun amaca uygun etkinleştirilmesi sağlanmalıdır. Başta ilgili uzmanlıklar olmak üzere multidisipliner çalışma esas alınmalıdır. İlgililerin ve kamuoyunun düzenli bilgilendirilmesi sağlanmalıdır. Etkin bir insan gücü planlaması yapılmalıdır. Gerek sağlık çalışanları, gerekse halka yönelik doğrudan ve dolaylı etkin eğitim programları uygulamaya sokulmalıdır. Çocukların önemli bir hedef grup olduğu ve okulların yakında açılacağı bilgisi göz önüne alındığında başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere koordineli çalışmalar yürütülmelidir. Laboratuvar hizmetleri dahil olmak üzere çeşitli senaryolara denk düşen altyapı tamamlanmalıdır. Gerek insan sağlığı gerekse de hayvan sağlığı alanında bilimsel ve etik ilkelere hürmet eden, iyi yapılandırılmış, planlı bilimsel çalışmalar için ortam sağlanmalıdır''
|
|
|
|
|
|
|
|
|