kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Yeter ki sen beni dostlarımdan koru!
ŞAKA - Nasıl sileyim?
Dünyada tehlikede olan tek ülke Türkiye mi?

Yeter ki sen beni dostlarımdan koru!

Ne demiş atalarımız?
- Ben kendimi düşmanlarıma karşı korurum. Sen beni dostlarımdan koru!
Dün Milliyet'te Hasan Pulur'un "Kalkan Balıklı Feriye" yazısını okuyunca bu özdeyişin doğruluğunu bir kez daha anladım. Pulur, Fehmi Koru'nun yemekli davetinde benim Başbakan Erdoğan'ın yanında oturmamdan başlayarak öyle şeyler yazmış ki, okurken onun hep tekrarladığı söz aklıma geldi:
- Gazeteciden arkadaş olur. Olur ama bir numara dar ayakkabı giymeye benzer bu arkadaşlık. Arkadaşını arkadan vurur.
Hasan Pulur'la uzun yılları arkasında taşıyan bir arkadaşlığımız var.
Feriye'deki yemeğin ne olduğunu anlamak için bana sorsa anlatırdım. Ama o böyle şeyler yapmaz. Açar gazeteleri. Haberleri, yazıları okur. Akşamları da televizyonlardaki dizileri, tartışma programlarını seyreder. Ertesi gün de bir Ziya Paşa dizesi katarak, "Yorum" unu yazar.
Yine öyle yapmış. Bir de tenceresindeki temcit pilavından bir kaşık daha katmış ve benim Turgut Özal'ın davetine nasıl gittiğimi bilmem kaçıncı kez eklemiş yazısına.
1- Hasan Pulur'ların anlamadığı şey, bir gazetecinin, bir cumhurbaşkanından veya bir başbakandan daha az önemli ve değerli olmadığı gerçeğidir. Bir başbakanı gazetesinin patronu yemeğe davet ettiği zaman bunu doğal karşılayan, ama bir gazeteci bunu yaptığı zaman "Olur mu böyle şey" diyen anlayıştır bu.
Benim çocukluğumda Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, evimde ağırlanırdı.
Benim meslek hayatım boyunca cumhurbaşkanları da, başbakanlar da evimde ağırlandı. Hiçbiri karşısında eziklik falan duymadım. Aynı şekilde gazete patronları da, sadece sizi davet etmeleri gereken kişiler değildir.
Bütün mesele, görgü kurallarına uymaya bağlı. Eğer sizi birileri yemeğe davet ederse, ona karşılık vermek, en basit görgü kuralıdır. "Ben gazeteciyim, herkes beni davet etsin, ben sadece davet edilirim" derseniz, o zaman Hasan Pulur gibi, davet edilmediğiniz bir yemeğe hırslanıp
"Zaten onlar böyledir" gibi yazılar yazarsınız.
2- Fehmi Koru da, Tayyip Erdoğan da, benim evimde ağırladığım isimler arasında. Erdoğan'ın zor günlerinde hep destek olmaya çalıştım yazılarımla, cezaevindeyken onu ziyaret de ettim. Ama Başbakanlığı döneminde, ilk kez beraber oldum Feriye'deki yemekte. Dış gezilerine üç kez davet etti. Ancak televizyondaki programım canlı yayın olduğu için, özür dileyip katılamadım.
Fehmi Koru Feriye'deki yemeğe davet ederken "Ben kaç kez sizin evinize geldim. Şimdi sizi ağırlama sırası bende" diyerek yaptı çağrısını.
Bu davete katılan isimler, Koru'nun kişisel tanışıklığı olan isimlerdi nitekim. Bazıları ile mesleki geziler yapmış, bazıları ile dostluklar kurmuştu. Tayyip Erdoğan'ın zor günlerinden başlayan bir dostluğu olduğunu da biliyoruz Koru'nun.
3- Bir ülkenin başbakanı ile birlikte olmak, ne bir imtiyazdır, ne ayıptır, ne kınanacak bir durumdur gazeteciler için. Bu yemekte davetli olmadığı için "Olur mu böyle şey" diye yazılar yazmak, sadece bu coğrafyaya özgü bir davranış bozukluğudur.
Hasan Pulur geçenlerde meslekte 50'nci yılının "Burhan Felek Ödülü" nü alırken, bu sütunda ben onu kutlamıştım. Ancak meslekte 50 yılı aşmış bir gazetecinin, hâlâ stajyer muhabir gibi her olaya dışarıdan bakmasını ve yarım yüzyılı aşmış arkadaşlıklarını bile temcit pilavına garnitür yapmasını anlayamıyorum.
Akrep önüne geleni sokar. Bu akrebin prensip sahibi olduğu anlamına mı gelir?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Eski bayramlarda "Bayram Gazetesi" vardı...   / 11-01-2006
 Picasso'ya karşı büyükbaş hayvan pazarı mı?   / 10-01-2006
 Patron olmak mı emekçi olmak mı zordur?   / 09-01-2006
 Fehmi Koru'nun yemeğinde Başbakan da vardı   / 08-01-2006
 Kuş gribi ve aynı teknedeki insanlar...   / 07-01-2006
 AB'ye uyacakken yine V-Y-Z'ye uymaya mı karar verdik?   / 06-01-2006
 Herkes Cumhurbaşkanı olabilir ama Başbakan olamaz   / 05-01-2006
 Bu bilgilere sahip olmasanız ne fark eder ki?   / 04-01-2006
 Okur beklentileri ile yazar gündemleri neden farklı...   / 03-01-2006
 Sana dün bir terastan baktım aziz İstanbul   / 02-01-2006
REHA MUHTAR
Bayramda ayrılık...
Bayramları bayram yapan...
EMRE AKÖZ
Geveze iskeletler!
Sıradan bir insan kendisi hakkında...
MEHMET BARLAS
Yeter ki sen beni dostlarımdan koru!
Ne demiş...
SAVAŞ AY
Orkinos uzmanı askeri ataşe
Kuş gribinde komplo...
HINCAL ULUÇ
Ulusoy'un çıkmazı ve Şenes Erzik!
Anayasa Mahkemesi'nin...
Ayrılacağım... Seni bırakmam
Ayrılacağım... Seni bırakmam
Yakın çevresine F.Bahçe'yi bırakacağını fısıldayan Daum'u başkan Aziz...
Terlemedi bile: 2-0
Terlemedi bile: 2-0
F.Bahçe, ilk hazırlık maçında Belçika takımını rahat geçti. Goller...
Kahraman Türk'e teşekkür ziyareti
Japonya, 21 yıl önce Irak'ın bombaladığı Tahran'da mahsur kalan 215...
Liselere ücretsiz kitap müjdesi
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, baba ocağı Rize'den önce eşinin...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu