Dış açıkta sorun bir idi, iki mi oldu?
Geçen yılın son iş gününde açıklanan kasım ayı dış ticaret verileri birkaç yönden farklı bilgiler içeriyordu. Bir kere, dış ticaret açığı beklentisi 4 milyar dolara çok yakındı; gerçekleşme 3.5 milyar düzeyinde oldu. Dün de TİM'in aralık ayı ihracat rakamları açıklandı. İhracatın aralıkta 7.3 milyar dolara çıkmasıyla geçen yılın toplamında 73.4 milyar dolarlık dış satıma ulaşıldı. 11 aylık ithalat toplamı ise 104.5 milyar dolar. Aralık ayındaki ithalat, ister kasım ayındaki yüzde 9.1, isterse de 11 aydaki yüzde 20.1 artsın; sonuçta ortaya en çok 12.5 milyar dolarlık bir ithalat çıkıcak. Bu da yıllık ithalatı 117.1 milyar dolara, dış ticaret açığını 42.6 milyar dolara taşır. Bu durumda cari açık hükümetin revize ettiği 21.3 milyar dolar civarına yerleşebilir. Kasım ayı dış ticaret verilerinin ortaya koyduğu önemli ve olumlu bir değişiklik bu. İthalatın kasım ayında yüzde 9.1, ihracatın yüzde 0.4 artması, yılın son çeyreğinde üretimin, ticaretin, ithalattan alınan verginin, taşımanın düşük olması demek. Kasım ayı tam da son çeyreğin göbeğindeki ay. Bu da, büyüme hızının üçüncü çeyrekten sonra ivme kaybedeceğine ve hükümetin beklentisi olan yüzde 5.2 dolayında bir gerçekleşme olabileceğine işaret ediyor.
Olumsuz gelişme Ama daha olumsuz gelişme ise tüketim malı ithalatının artması. Ağustos ayından başlayan hızlanma kasım ayında da sürmüş. Kesilmemiş. Son dört aylık tüketim malı ithalatı artışı yüzde 31.4 düzeyinde. Halbuki ocaktemmuz dönemindeki 7 aylık tüketim malı ithalatının artışı yüzde 2.8 düzeyinde gerçekleşmiş. Yüzde 31.4'lük son dört aylık artış hem önceki döneme, hem de toplam ithalata göre yüksek bir artış. Yatırım malı ithalindeki artış bir ekonomi için üzülmeyi gerektiren değil, sevinilecek bir durum. Çünkü bugünün yatırım malı ithalatı, yarının üretimi ve ihracat artışı anlamına geliyor. Bu nedenle cari açığa yol açsa bile makine, teçhizat ve diğer yatırım malları ithalinin artması tercih edilen bir durum. Ara malı ithalatının artışı da, bir yerde üretimde kullanılacak, üzerine belli bir katma değer eklenecek ve bir bölümü yurtdışına ihraç edilecek bir ithalat demek. Olumlu yönleri kadar olumsuzlukları var.
İstenmeyen ithalat Tüketim malı ithalatındaki artış ise hiç istenmeyen bir durum. Doğrudan tüketime gidiyor. Ne kadar ithalat varsa o kadar yerli üretim doğrudan dışlanmış oluyor. Demek ki, kurun düzeyi ithalatı öyle cazip hale getirmiş ki, aramalı ithali yetmiyor; tüketim malına kadar ciddi bir yönelme oluyor. Bu da yeni bir durum. Dış açığın yanında artık tüketim malı ithalat artışına yol açan kurun düzeyiyse, bu konudaki sorun katmerleşiyor demektir.
Sonuç "Felek sana hayat diye ekşi bir limon uzattıysa, sen üstüne tekilâ ve buz iste" Meksika Atasözü
|