| |
|
|
2006 için dilekler
Parola: Kalite... Şifre: Güven... İşte okurların gazeteciyle doğru yerde buluşmasının anahtarı. Sabah okurları yıl boyunca buraya dilek ve beklenti yağdırdı. Oradan süzülenler, 'dilek ağacı'na asıldı.
Gazeteler için de her yeni yılın yeni başlangıçlar olduğu bilinir. Bu, yeni yılın sadece dünyada yepyeni gelişmelere gebe olmasına dayalı bir heyecan değildir. Gazeteci de okur da özlem ve dileklerinin sanki daha bir yerine gelmesini ister. Birbiriyle güven, sadakat ve kalitede; ortak duygularda, iyimserlikte, sağduyuda buluşmak için... Sabah okurları için de koskoca bir yıl geçti. Türkiye'de ve dünyada iri iri olaylarla dolu, tartışmalarla yüklü 2005 geride kaldı. Sabah'ın dikkatli ve titiz okurları, yıl boyunca gazetelerini ve eklerini, internet sitesini adeta birer gönüllü düzeltmen gibi taradı durdu. Bu tarama süreci elbette gazete var oldukça sürecek. Çünkü, bu ülke insanlarının kalite ve güven beklentilerini simgeleyen çıta, bir hayli yükselmiş durumda. "Doğru ve dürüst" temelinde oluşan karşılıklı bağımlılık, okurdan Sabah'a akan dinamizmi de vazgeçilmez kılıyor.
Ortak enerji kaynağı Dağıtımcıyı, gazeteciyi, editörü, yönetmeni daha titizlendiren bir dinamizm bu. Markanın daha derinlere kök salmasını sağlayan kolektif enerji... Okurlar ne bekliyor? Onların yıl içinde bu köşeye akıp tortulanan beklentileri, birer yeni yıl dileği. * Okurlar, doğru bir habercilik bekliyor: Ülkenin ve dünyanın gündemindeki en önemli olaylar, gerekli tüm bilgileri içerecek şekilde, hatasız veriler ve anlaşılır bir dille aktarılmalı. Üslup net olmalı. Hata olsa da (ki bu insani bir durumdur) bu hataların benzerleri artık tekrarlanmamalı. Hatayı üreten neyse, onu devreden çıkaracak önlemler alınmalı. İçeriğin esas ve nihai sorumluları (Yazı İşleri, sayfa editörleri), Sabah'ın adına ve kriterlerine yakışmayan haberleri doğruluğundan emin olmadıkça vermemeli. Okur, "Sabah'ta çıktıysa, bu haber doğrudur" demeli. * Okurlar cesaret ve hakkaniyet bekliyor: Sabah'ın rotası, daima halkın bilgilenme ihtiyacına göre çizilmeli. Bu rotayı şu veya bu odağın kişisel veya kurumsal çıkarları bozmamalı. Haber doğruysa ve halkın bilmesi gerekiyorsa, "kimsenin gözünün yaşına bakmadan", çatır çatır verilmeli. "Aman bunu yazarsak sonucu böyle olur" korkusuyla içten pazarlık, derin hesap yapılmamalı. Halkın vicdanı, gazetenin vicdanı olmalı. * Okurlar "neden"i anlamak istiyor: Pek çoğu, TV'de "zaten bir gün önce gördüğü" haberin aynısını gazetede okumakta isabet bulmuyor. En basit bir cinayet haberi bile olsa, okuru "neden"lere, perde arkasına, analizlere götürmeli. Çünkü gazetenin bir görevi, "taşları yerli yerine oturtmak.." * Okurlar "seviye" istiyor: Küfür, hakaret, aşağılama, kara çalma, çamur atma vs. okurlar nezdinde makbul değil. Bunu gazeteci anlasın istiyorlar. "Seviye" sadece tartışma üslubunda değil, haber dilinde, fotoğraflarında, başlıklarında da geçerli olan bir büyük beklenti. Unutulmasın ki, gazeteler toplumun müstakbel karar vericileri olan çocuklar tarafından da okunuyor ve okunmak zorunda. * Okurlar "zekâlarına saygı" istiyor: "Renk" veya duygu katmak uğruna, başlık ve sunumlarda rastlanan "tavır"lar, yorumlu ifadeler, okurlarca "bizi geri zekâlı yerine koyuyorsunuz" diye algılanıyor. "Tavır" bazen bir kesim okuru memnun etse de, başka bir okur kesiminin mutlaka tepkisini topluyor. Çoğulcu bir toplumda, "bireyleşen" insanlar, gazetecilerin bazen içine sürüklendiği "düşünce mühendisliği"nden hazzetmiyor.
VIP okurlar * Okurlar, "birinci sınıf okur" muamelesi istiyor: Filanca şehirde, kasabada oturan Sabah okuru, Istanbul gibi büyük şehrin okuruna sunulan hizmetin aynısını bekliyor. Sayısal loto, maç sonuçları; saatinde bayiye ulaşan, iyi basılmış, renkleri karışmamış bir gazete, taşra okurunu "ben de VIP'im" mutluluğuna eriştirmeye yetiyor. * Okurlar köşe yazılarında da "gerçek gündemi" istiyor: Kişisel kavgalar, çok özel hayat tarzlarına ilişkin tartışmalar, sataşmalar, boş iddialaşmalar, köşelerden atışmalar yerine, halkın sokakta, işyerinde, evinde, okulunda konuştuğu sıcak konular, iyisiyle kötüsüyle, köşelere daha çok gelmeli. * Ve okurlar daha çok açıklık, gazeteyle daha çok diyalog istiyor: Her gün aldıkları Sabah'ta haberleri, karikatürleri, köşe yazarlarını yerli yerinde bulmak, değilse nedenlerini anlamak onlar için önemli. Sadece bu köşeye değil, genel yayın yönetmenine ve köşe yazarlarına ulaşmak, onlardan küçük de olsa birer yanıt almak, "gazeteye aidiyet" açısından anlamlı. Sizlerden gelen telefon ve yazılı mesajlardan süzülen genel "dilek tablosu" işte böyle. Umalım ki 2006 güven, sadakat ve kalitede yeni bir randevu yılı olsun.
|