| |
|
|
Düşünce nedir?..
BEN Yankı'nın neredeyse yarısını yazarken, Mehmet Yılmaz, Yazı İşleri Müdürümdü. İstanbul'a birlikte geldik. Ben Erkekçe'yi çıkarırken yardımcımdı. Ben yöneticiliği bıraktım. Yazarlığın dayanılmaz keyfini yaşamaya başladım. Mehmet gazeteler, dergiler yönetmeye devam etti. İkide bir de bana teklif yapardı.. "Ağbi gel, gene beraber çalışalım.." Ben de yanıt verirdim.. "Ben ömrümün yarısını yöneticilikte nasıl ziyan ettiğimi yazar olunca anladım. Aptallık etme.. Sen yanıma gel.." Çarşamba günü İzmir'e uçarken, tesadüf yanıma düştü Mehmet.. "Hıncal ağbi ne kadar haklıymışsın" diyerek.. Gece otelde okudum, o günkü yazısını.. Sabah okusam, uçuş daha kısa geçerdi.. Saldırırdım üstüne çünkü.. "Orhan Pamuk 'Bu topraklarda bir milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürüldü' dedi. Bu bir düşüncedir" diyor o günkü yazısında.. Hayır, düşünce falan değil, bir durum tespiti, bir haberdir.. Bir veridir.. Düşünce onun üzerine kurulur.. "İyi ettiler" dersin, bir düşüncedir.. "Cinayet, soy kırım" dersin, o da bir düşüncedir. Düşünce kişiye göre değişir. Gerçek ise bir tanedir. "Türkler 30 bin Kürt ve 1 milyon Ermeni öldürdü" dersen düşünce değil, tespittir. Orhan Pamuk düzeyinde bir aydın yapıyorsa eğer, doğru olması da gereken bir tespittir. Bu tespitin altında genel bir onay yoksa, ya da belge, tespiti ortaya atanın sözlerini kanıtlaması da gerekir. Şimdi ben kalkıp "Mehmet Yılmaz bugüne dek yönettiği yayın organlarında çalıştırdığı 100 genç kız ile 30 genç delikanlının ırzına geçti" dersem, Mehmet bunu "Düşünce" olarak mı algılar, "Hakaret" diye mi? "Derhal kanıtla" diye üzerime gelmez, bunca yıllık dostluğumuz ve kardeşliğimize rağmen mahkemelere koşmaz mı?. Yoksa aynen kendi ifadesi ile "Bu hastalıklı bir düşüncedir", "Saçma sapan bir fikirdir" diye hoş mu görür? Yaşar Kemal'in İnce Memet'inden alınmış cümle ile nokta.. "İtme Memet!.."
|