Hüzün sizi gülümsetir..
Beni yıllardır tanıyordu o kız arkadaşım... Yıllardır tanırken, yakınımdaydı... Yakınımdayken uzun görüşmelerimiz olmuştu... Ben her şeyimi bilmese de beni bildiğini sanırdım... Birkaç gün önce Hayatlar ve Mekanlar köşesinden bir yazımı okurken afalladım... Afalladım çünkü afallayacağımı bilerek sordu: - Kendini nasıl bu kadar sakladın?.. Bu kadarcık... Bütün soru bu kadardı... Geri zekalı olmayanın anlaması mümkün ama anlatması zordu... Yazılarımdaki ifadeleri, yazılarımdaki hayatı, yazılarımdaki dünyayı bu kadar mı saklamıştım herkesten ve her yerden?..
Anlatamamış mıydım kendimi, bu gazetenin sayfalarına mürekkep akıtana kadar?.. Söyleyememiş miydim derdimi, elime kalemi yeniden alana kadar?.. Dilim yetmemiş miydi, sizlere kim olduğumu anlatacak kadar?.. Geri zekalı mı görünmüştüm, sizleri ağlatacak kadar?.. Komedyen mi sanılmıştım, sizleri güldürecek kadar?.. Zekamı pisliğe mi kullanmıştım, sizleri aldatacak kadar?.. Yoksa saldırgan mı görünmüştüm sizleri korkutacak kadar?.. Karizma mı yapmıştım sizleri ürkütecek kadar?.. Çok kişiyi mi çizmiştim, Allah dedirtecek kadar?..
Oysa ben bunların hiçbiri değildim... Hiçbiri olmaya da niyetli değildim... Hepsi hepsi işini en iyi yapmaya çalışan bir ademdim... Hepsi hepsi, en iyisini her gün en fazla vermek isteyen, en fazla verirken de, en fazla kendinden veren bir gariptim... 24 saatin 20 saatinde çalışıyordum... İnsanlar eğleniyordu, ben eğlenirken çalışıyordum... İnsanlar yemek yiyordu... Ben yemek yerken çalışıyordum... İnsanlar işten eve dönüyordu, ben o saatlerde bir başka işe gidiyordum... İnsanlar uyuyor, rüyasında yaşayacağı tatili görüyordu, ben uykuyla uyanıklık arasında rüyada, yapacağım haberi görüyordum... İnsanlar, sağlık için checkup yaptırıyor, doktora görünüyordu, ben uğradığım tehditlere binaen polis nezaretinde mekan değiştiriyordum...
- Kendini nasıl bu kadar sakladın?.. Öyle miydi, saklamış mıydım acaba?.. Anlatamamış mıydım derdimi kimselere?.. İstediklerimi çevremdekilere... Düşlediklerimi ülkemdekilere... Aşkımı sevgililerime... Hayallerimi beni sevenlere?.. Anlatamamış mıydım kendimi tarihe?..
Şimdi tek başına küçük bir odada yazmak mı gerekiyordu anlatabilmek adına?.. Esasen kendini mi deşiyordun o tek başınalıkta?.. Acı var mıydı acı?.. Veya tüneli kaçmak için mi kazmışlardı?.. Bilemem... Kendime hep söylediğim tek bir sözdü bildiğim... Hüzün sizi gülümsetir... Yeni yılınız hüzünsüz gülümsetsin...
|