AB vatandaşları bize nasıl bakıyor?
Türkiye-AB arasında başlayan müzakere sürecinin zorlu geçeceğine hiç kuşku yok. Bu zorlu sürece zaman zaman kendimizin yarattığı Orhan Pamuk'un olayı gibi, zaman zaman da AB yöneticilerinin siyasi tavırları gibi beklenmeyen gelişmelerin katkısı da kaçınılmaz olacak. Ancak tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye'nin elinde, AB ile bütünleşmeyi etkileyecek önemli bir sivil silah var: Turizm... Türkiye'ye her yıl 20 milyonu aşkın turist geliyor. Peki büyük çoğunluğu AB ülkelerinden gelen bu turistler Türkiye'ye nasıl bakıyor? Turizm sektörünün şemsiye örgütü Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) bir süre önce bu sorunun yanıtını veren ilginç bir araştırmaya imza attı. Bu araştırma, turizmin Türkiye'nin tanıtımı açısından nasıl güçlü bir 'silah' olduğunu açık açık ortaya koyuyor. TÜROFED Başkanı Ahmet Barut şöyle diyor: "1260'ı Türkiye'yi en az bir kez ziyaret etmiş, 1259'u ise hiç ziyarete etmemiş 2519 AB ülkesi vatandaşı ile gerçekleştirilen 'AB Kamuoyu Araştırması'na göre Türkiye'yi ziyaret etmek, Türkiye'ye bakışı değiştiriyor. Türkiye'ye gelen her 3 kişiden biri Türkiye'nin AB üyeliğini desteklerken, bu oran gelmeyenlerde 5'te bire kadar iniyor." Sadece bu sonuç bile turizmin ülke tanıtımındaki katkısını gözler önüne sermeye yetiyor. Ancak araştırma çok daha kapsamlı ve ilginç ayrıntılardan oluşuyor. Bunlardan dikkatimizi çeken birkaçını aktaralım. Türkiye'ye gelenlere, "Türkiye'ye gitmeyi tavsiye edip etmedikleri' sorulmuş. İşte cevapları: "Tavsiye ederim" diyenlerin oranı yüzde 74. Peki bir Alman veya bir Danimarkalı bizi neden tavsiye ediyor? Cevaplar yine ilginç: Yüzde 72'si 'misafirperver' olduğumuz, yüzde 70'i ise 'kültürel varlıkların zenginliği' cevabını veriyor. Bir başka ilginç sonuç ise Türkiye'ye yeniden gelmeyi düşünüp düşünmedikleri. Bu soruya 'evet' diyenlerin oranı yüzde 71. 'Hayır' diyenler ise sadece yüzde 15. Tüm bunlar Türkiye açısından olumlu ve iyi sonuçlar. Bir de madalyonun öteki yüzü var. Soru şu; "Türkiye ile ilgili hatırlanan olumsuz özellikler neler?" Hatırlanan en olumsuz özellik 'Esnafın yaklaşımı ve turistleri bunaltması' yüzde 54'le ilk sırada. Onu yüzde 32 ile 'kirlilik ve bakımsızlık' izliyor. Güvenlik kaygıları, altyapı sorunları, trafik gibi maddelerle sıralama devam ediyor. Burada ilginç olan ise 'Türkler' kategorisi. Bizdeki genel kanının aksine yabancılar 'Türkler' konusunda hiç de negatif değiller. Oran sadece yüzde 5. Araştırmanın Türkiye'ye gelmemiş olanlarla' ilgili bölümü de ilginç bilgiler içeriyor; yüzde 40'ı bunun özel bir nedeni olmadığını, yüzde 18'i ise güvenlik kaygısı olduğunu söylüyor. Türkiye'ye gelenlerin, gelmeyenlere göre biraz daha eğitimli oldukları görülüyor. Gelenlerin yüzde 50'den fazlası üniversite mezunu. Türkiye'ye gelmeyenler içinde her dört kişiden biri Türkiye hakkında 'olumsuz' ya da 'çok olumsuz' düşünüyor. Bu çarpıcı fark Türkiye'nin AB üyeliğini destekleme konusunda da ortaya çıkıyor. 'Türkiye'nin demokratikleşmesi ve üyeliği AB güvenliği için gerekli' diyenlerin oranı gelenlerde yüzde 54, gelmeyenlerde yüzde 44. Ve bir başka ilginç soru: "Türkiye dendiğinde ilk akla gelenler." Türkiye'nin 'ılık, sıcak havası' yüzde 24 Müslüman ülke; yüzde 21 Türk Mutfağı; yüzde 10. Sıralamada, güvenli ülke, kültür, tarih ve AB ülkesi gibi kategoriler de var ama dikkat çekici olan en alt sırada yüzde 8'le yer alan 'ucuzluk.' Kısaca turizmin ülke tanıtımda ne kadar etkili olduğu bu araştırmayla bir kez daha ortaya çıkıyor. TÜMOFED, Türkiye'ye en çok turist gönderen Almanya, Danimarka, Fransa ve Hollanda vatandaşları arasında yapılan bu araştırmayla gerçekten önemli bir çalışmaya imza atmış. Ortaya çıkan bu tabloya bakınca son dönemin 'kırmızı çizgi' tartışmasının ne kadar anlamsız olduğunu söylemeye gerek var mı?
|