|
|
|
|
"Bizi Nasreddin Hoca'ya çevirdin"
Yeraltı dünyasının ünlü ismi Alaattin Çakıcı, eski eşi Uğur Kılıç'ın 1995 yılında Uludağ'da öldürülmesiyle ilgili davada ikinci kez hakim karşısına çıktı. Azmetettirici olarak yargılandığı davada adeta şov yapan Çakıcı ile mahkeme başkanı arasında ilginç diyaloglar yaşandı.
Eski eşi Uğur Kılıç'ın 1995 yılında Uludağ'da öldürülmesiyle ilgili davada azmettirici olarak yargılanan ve ikinci kez hakim karşısına çıkan Alaattin Çakıcı, adeta şov yaptığı mahkemede "Fransa'ya sorun, yargılansın derlerse, sizin ve seyircilerin huzurunda şerefim üzerine yemin ederim her şeyi anlatacağım ve doğruları söyleyeceğim" dedi.
AYLIK GELİRİM 60 BİN DOLAR
Tutuklu bulunduğu Tekirdağ Cezaevi'nden sabah saatlerinde geniş güvenlik önlemleri altında Bursa Adalet Sarayı'na getirilen Çakıcı için yaklaşık 80 resmi ve onlarca
sivil polis adliye çevresi ve duruşma salonunda geniş güvenlik önlemleri aldı. Kardeşi Gencay Çakıcı, amcası ve yakınlarının da izlediği 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada Çakıcı, mahkeme başkanı Ali Rıza Bir tarafından yapılan kimlik tespitinde, meslek lisesi mezunu olduğunu, üç çocuğunun bulunduğunu ve demir ticaretiyle uğraştığını, ABD ve birçok ülkede işyerleri bulunduğunu, bu işyerlerinden elde ettiği aylık gelirinin 50-60 bin dolar civarında olduğunu söyledi.
"BİZİM HAKKIMIZI KİMSE ARAMAYACAK MI?"
Mahkeme başkanı Bir'in, eski eşi Nuriye Uğur Kılıç'ı, Abdurrahman Keskin'e öldürttüğü yönündeki suçlamayı içeren iddianameyi okumasının ardından Çakıcı, "Savunma yapmam için öncelikle Fransa adli makamlarından izin alınması gerekir. Ben çocukluğumdan beri vatanı bir ana, devleti de ananın bir kolu gibi kolladım. Bu ülkede 30 bin Kürt, 1 milyon Ermeni katledildi diyen yazar için herkes ayağa kalktı, bizim hakkımı kimse aramayacak mı?" dedi.
Bunun üzerine Başkan Ali Rıza Bir, Çakıcı'dan olayı anlatmasını istedi. Ancak Çakıcı bu kez Türkiye ve dünyadaki son gelişmeleri anlatmaya başladı. Sözlerini 1998 yılında yurt dışına çıkışını ve Viyana'da yakalanışını anlatarak sürdürmesi üzerine mahkeme başkanı bir kez daha Çakıcı'yı uyararak, sadece olayla ilgili sorulara cevap vermesini istedi ve "Bu olayla Türkiye konjektörünün ne alakası var?" dedi. Bunun üzerine Çakıcı'da "Sizler burada hukuk adına bulunuyorsunuz. Akşam evinize gittiğinizde rahat uyuyabiliyor musunuz?" diye sordu ve 14 Aralık 1998'de Türkiye'ye iade edilerek Kartal Özel Tip Cezaevi'ne götürüldüğünü belirterek, "100 kişiyi boşaltıp, beni bir koğuşa koydular. O günlerde beni öldürtmek istediler" diye konuştu. Bunun üzerine hakim üçüncü defa Çakıcı'yı uyarak davayla ilgili konuşmasını isteyince, Çakıcı da "O zaman ben sizi hiç üzmeyeyim. Fransa'dan izin almadan yargılanmak istemiyorum" dedi.
FRANSA İZİN VERİRSE İDAM EDİLECEĞİMİ BİLSEM DE HERŞEYİ ANLATIRIM
Ardından, Anayasa'da Adalet Bakanlığı'nın yargıya emir veremeyeceğinin anlatıldığını söyleyen Alaattin Çakıcı, daha önce de aynı gerekçeyle ifade vermediğini hatırlattı. Hakim Ali Rıza Bir ise, dosyaya göre yargılama yapılmasında bir engel olmadığını söyledi. Bunun üzerine Çakıcı yasaların insanlara göre eşit yapılmasını öne sürerek, "Viyana Eyalet Mahkemesi hukuk dışı davranmıştır. Siz benim Viyana Mahkemesi'nden gelen yazıya göre yargılamaya çalışıyorsunuz. Oysa Avusturya da yasa dışı davranmıştır. Bu kararı da Fransa'ya sorun. Fransa yargılansın derse, idam edileceğimi bilsem sizin ve seyircilerin huzurunda şerefim üzerine yemin ederim her şeyi anlatacağım ve doğruları söyleyeceğim" dedi.
BENİM İÇİN DAVA BİTMİŞTİR AMA SİZ GEL DERSENİZ GELİRİM
Cumhuriyet Savcısı ise mütaalasında yargılamanın yapılması gerektiğini belirterek, Adalet Bakanlığı Uluslararası İlişkiler Genel Müdürlüğü'nün mahkemeye gönderdiği yazının emir değil görüş niteliğinde olduğunu söyledi. Mahkeme de verdiği ara kararda, dosya kapsamına göre sanığın savunmasının alınmasında herhangi bir engelin bulunmadığını belirterek, Fransız yetkili makamlarından yargılama konusunda izin istenmesi hususundaki talebi oy birliğiyle reddedip, duruşmaya devam kararı aldı. Çakıcı da bunun üzerine, "Bu aşamada benim için mahkeme bitmiştir. Hakkımda verilecek karara saygı duyuyorum" dedi. Olayla ilgili beyanda bulunup bulunmayacağı sorulan Çakıcı, "Duruşmalara gelmek istemiyorum. Sadece karar duruşmasına katılacağım. Ama siz gel derseniz gelirim" diye cevap verdi.
DURUŞMALARDAN VARESTE TUTULDU
Mahkeme de sanığın Tekirdağ Cezaevi'nde bulunması nedeniyle ulaşım zorluklarını dikkate alarak, duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi. Bu arada sanık avukatına da araştırılmasını istediği konuları mahkemeye bildirmesi için süre tanıyarak, Çakıcı'nın tutukluluk halinin devamına karar verilip, duruşma ertelendi. Çakıcı, duruşma sırasında sık sık arkasına dönüp duruşmaya gelenlere baktı. Gencay Çakıcı, duruşma sonrası Alaattin Çakıcı'nın sağlığı konusundaki soruya, "Zaten şeker hastası" diyerek cevap verdi.
İLGİNÇ DİYALOGLAR
Mahkeme başkanı "Bizi Nasreddin Hoca'ya çevirdin"
Hakim: Bizim dosyaya göre yargılama yapmamıza engel yok Çakıcı: Yasalar insanlara göre eşit yapılmalı Hakim: Öyle yapılıyor zaten Çakıcı: Mafya değilim, mafya dağda. Bana önyargılı olabilirsiniz Hakim: Değilim Çakıcı: Yargılanmam için Fransa'dan izin alınsın Hakim: Dosyada var zaten Çakıcı: O Avusturya'nın kararı O kararı da Fransa'ya sorun Hakim: Anlattıklarınızın davayla alakası yok Çakıcı: Yargı bağımsız. Size hükmedemezler doğru mu? Hakim: Doğru Hakim: Bunların yeri burası değil Çakıcı: Ama başka nerede anlatayım. Bizi bir odaya kapatmışlar. Hakim: Bizi Nasreddin Hocaya çevirdin. Çakıcı: Bu ülke geçmişin kirli insanlarıyla mı yönetilecek? Hakim: Biz seçtik.
İsmet ACAR-BURSA/MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|