Sarımsak etkili mi, değil mi?
Bir ay önce "Sarımsaklanmak" başlıklı yazımda sarımsak kullanılmasında dikkate alınması gereken bazı önemli hususlara dikkatinizi çekmiştim. Geçen hafta içerisinde gazetelerde sarmısak ile ilgili bir haber vardı. "Tansiyonu olan bu haberi okusun" başlığı ile Samsun 19 Mayıs Üniversitesi'nde yapılan bir klinik çalışmanın sonuçları açıklanıyor. Sarımsak verilen ve verilmeyen gruplarda hastaların tansiyonlarındaki değişim izlenmiş. Sonuç: sarımsağın hiç etkisi yok, plasebo, tamamen psikolojik! Bu konuda bazı hususları açıklığa kavuşturmak için biraz mesleki ifadeler kullanmam gerekiyor. Bu bakımdan okuyucularımdan özür dilerim. Etkisi ne derece bilimsel? Haberde konu ile ilgili görüş sorulan bir uzman, ABD ve Avrupa'da yapılan çalışmalarda "sarımsak etkisiz bulundu" diye açıklıyor. Merak ettim, hangi bilimsel kaynaklar incelenmiş? Ben sadece bir tek bilimsel tarama motoru ile yaptığım incelemede sarımsağın kalp üzerindeki etkisini inceleyen ve yüksek kaliteli dergilerde (Science Citation Index) yayınlamış 23 bilimsel çalışma buldum. Bu çalışmalardan birinde (2005 yılında) sarımsağın endotelyal fonksiyonları üzerindeki etkisi incelenmiş ve kuvvetli damar gevşetici ve kolesterolün aterojenik özelliklerini azaltıcı etkisi tespit edilmiş. Tansiyon düşürücü etki şeklinin araştırıldığı iki çalışmada kuvvetli tansiyon düşürücü etkisinin kısmen ACE aktivitesine (2003 tarihli) ve kısmen de düz kaslar üzerinde doğrudan gevşetici etkisine (1991 tarihli) bağlı olduğu ortaya konulmuş. Ayrıca diğer çalışmalar ile sarımsağın uzun vadede dolaylı olarak kalp-damar fonksiyonları üzerindeki etkinliği ortaya konulmakta; fibrinolitik, antitrombotik, antihiperlipidemik aktivite, vb. Çalışmada sarımsağın ne şekilde ve ne kadar süre ile uygulandığı ve tabii hangi parametrelere bakılarak bu yargıya varıldığını bilmiyorum. Ancak bir kaç hafta önce yazdığım "Sarımsaklanmak" başlıklı yazımda da belirttiğim gibi sarımsağın etkisi bazı koşullara bağlı olarak ortaya çıkabiliyor ki bunlardan en önemlisi bağırsakta çözünen tabletlerin kullanılması. Sanırım sağlıklı bir sonuç alınabilmesi için öncelikle standard bitkisel formülasyonun kullanılması gerekir. Yoksa sarımsağı olduğu gibi yutturursanız sonuç sürpriz değil. Tavşan, kaplumbağa ve sarımsak... Bu masalı bilmem çocukluğunuzdan hatırlar mısınız? En azından çocuğunuza veya torununuza okumuşşunuzdur. Kaplumbağa ile tavşan yarışa kalkmış, hedef ilerideki ağaç, kim önce varacak? Sizce kim hedefe varmış? Hatırlayabildiniz mi? İşte doğal ilaçların etkisi ile kemoterapötiklerin etkisinin karşılaştırılması da tavşan ile kaplumbağanın hızlarının karşılaştırılmasına benziyor. Tansiyonu 18-20 olan hastalara sarımsağı verip de 3 gün, bir hafta 15 gün veya bir ay sonra normal değerlere inmesini beklemek biraz hayalcilik olur! Kısa dönemde sağlanabilecek azalma yaklaşık % 10 en fazla % 20 civarındadır. Dolayısıyla, sarımsaklanmak başlıklı yazımda da belirttiğim gibi, sarımsağın tek başına yüksek tansiyon vakalarında kullanılması durumunda etkisinin yavaş yavaş ortaya çıkması ve doğru şekilde kullanılmamasına bağlı olarak bazı riskler söz konusudur. Bu bakımdan, bu konuyu bilen uzman hekim kontrolünde uygulama yapılması, tansiyonun kabul edilebilir, düşük riskli değerlere tansiyon ilacı ile çekilmesinden sonra, tansiyonun istenen değerler arasında tutulması için, kalitesine güvenilebilecek bağırsakta dağılan sarımsak tabletlerinin kullanılması daha doğru olacaktır. Bir de bu tip ilaçları satın alırken ambalajın güzelliğine değil, ürünün kalitesine, üretici firmanın güvenilirliğine dikkat etmek gerekir. Kayıtlarda gelişi güzel hazırlanmış sarımsak tabletlerindeki etkili maddelerin vücuttan emilemeden atıldığına ilişkin bir bilgi de yer alıyor. Tabii ilaç hazırlamak da bilgi ve teknik donanım işi. Hani son günlerde sık sık izlediğimiz çikolata reklamında susam krokanlı çikolata hazırlamak için ağanın çikolatayı susam içerisine batırması örneğinde olduğu gibi basit değil!
|