Kıbrıslı Türkler AİHM'ye gidiyor
Brüksel-Lefkoşa-Ankara hattı bu kez iyi çalıştı. Türkiye, kararlı davrandı. Kuzey Kıbrıslılar tek yürek oldu. AB geri döndü. Ve AB Daimi Temsilciler Komitesi, "Maraş Rumlara verilmeli, Magosa Limanı ortak kullanılmalı ve Kuzey Kıbrıs'taki Rum mallarının inkişafı durdurulmalı" diye dayattıkları deklarasyonu rafa kaldırınca KKTC de derin bir nefes aldı. Bu kararla 18 aydır süren izolasyon rafa kalktı. Kuzey Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Erdil Nami, "Bir aya yakın süredir sürdüğümüz fırtına misali lobi çalışması nihayet işe yaradı" yorumunu yaptı. KKTC Ticaret Odası Başkanı Nami, 2 yardımcısı ve 5 milletvekili ile AB Parlamentosu'na karargah kurmuştu. Kuzey Kıbrıs Ticaret Odası'nın Brüksel Temsilciliği randevu trafiğini yönetti. Kuzey Kıbrıslı Türkler Brüksel'de ne konuştular? Bir an önce Mali Yardım Tüzüğü'nün devreye girmesini istediler. Doğrudan Yardım Tüzüğü'nün ise 2006 yılında masaya yatırılması ve tarafların her bir konu üzerinde uzlaşması talebinde bulundular. Mali Yardım Tüzüğü'ne sonuçta AB sahip çıkacak. Kuzey Kıbrıs, 120 milyon Euro'luk mali yardımı alabilmek için can atıyor. Peki, AB'de sistem nasıl çalışıyor? AB Daimi Temsilciler Komitesi (COREFER), hafta başı yeniden toplanacak ve her iki tüzüğü de ele alacak. İşte Kuzey Kıbrıslı Türkler'in üzerinde ısrarla durdukları konu, Mali Yardım Tüzüğü'nün AB Daimi Temsiciler Komitesi'nde bir an önce onaylanıp Konsey'e sunulması. Çünkü AB Konseyi, herhangi bir engel çıkarmadan Daimi Temsilciler Komitesi'nde alınan kararı onaylıyor. Eğer önümüzdeki hafta içinde Mali Yardım Tüzüğü onaylanırsa bu yıl için kullanılacak olan 120 milyon Euro da mart ayından sonra verilebilecek. Güney Rum Kesimi'ne dava açılıyor. Bu domino oyununda Güney Rum Kesimi, AB üyesi olmanın avantajını kullanırken Yeşil Hat Tüzüğü, çok kısıtlı ürünlerle çalışıyor. Eğer Kuzey'deki bir şirket Güney'deki limanlardan yükleme yaparsa KDV alınıyor. Açıkçası eşit şartlarda ticaret yapılamıyor. Kuzey Kıbrıslı işadamları da eşit olmayan haksız ticaret uygulamasından çok rahatsız oldukları için Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'a, her görüşme zeminini 'eşit şartlara oturt' baskısı yapıyor. Ve açıkçası çok dillendirilmeseler deki bizle AB toprağında yaşıyorsun diye konuşuyorlarbizim herhangi bir AB ülkesiyle doğrudan ticaret yapmamıza izin vermiyorlar. "Biz de AB nezdinde yasal hakkımızı aramak için ilk mahkemeye gideriz" diyorlar. İlginç!!! Ancak 8 ay önce kurulan KKTC İnsan Hakları Vakfı, Güney Rum Kesimi'nde kalan Türk malları ve topraklarıyla ilgili dava açmaya hazırlanıyor. Bugüne kadar 30'a yakın şikayeti inceleyen İnsan Hakları Vakfı, şikayetlerden üçü ile ilgili ön hazırlıklarını tamamladı. Ve 10 gün içinde Avrupa Konseyi üyeliği hakkını kullanarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurmaya hazırlanıyor.
|