|
|
|
|
|
Padişah gibi yönetmem
|
|
Yöneticilik vasfıma 10 üzerinden 10 veririm. Kimse federasyonu bir padişah gibi yönetmemi beklemesin Bu yönetim dört yıllık süresini tamamlayacaktır. Kırılmalar oldukça daha çok kenetleniyoruz Türk futbolu kulüp bazında bir lokomotifin eksikliğini hissediyor. Yeni bir kuşak yakalamamız gerek.
22 Temmuz 2004'te başkan oldunuz. 500 günü devirdiniz. Sizi en çok mutlu eden ve en çok üzen birer olay neydi? En çok U-17 Milli Takımımız'ın Avrupa Şampiyonluğu'na sevindim. En çok üzen ise sportif bir olay değil; İsviçre ile oynadığımız milli maçtan sonra yaşananlardı.
Dünya Kupası finallerinin kura çekimini nasıl bir ruh haliyle izleyeceksiniz? Elbette çok üzgün olacağım. Milli Takım'da yepyeni bir yapılanma içindeyiz. Biraz zamana ihtiyacımız var. Ama şunun da altını çizeyim; biz sportif başarıya endeksli bir yönetim değiliz. Dört yıllık görev süremizin sonunda yurtdışında Türk futbolunun ve federasyonumuzun itibarlı bir yere gelmesini istiyoruz. Uzun süreli hedefimiz de tüm uluslararası organizasyonlarda varolmak.
Türk futbolunun uluslararası arenadaki gerilemesine nasıl önlemler almayı düşünüyorsunuz? Milli Takımlarımız Fatih Terim başkanlığında yeni bir çalışma içinde. Tüm uluslararası kategorilerde başarı hedefliyoruz. Bunun için çok iyi bir altyapı gerekiyor. Ve bu bizde var. U-17'deki Avrupa Şampiyonluğu ve dünya dördüncülüğü bunun göstergesi. FIFA, Nuri Şahin'e Dünya Şampiyonası'nın en iyi oyuncusu ödülü olarak bir kupa gönderdi. Bunu biz vereceğiz. Ama gençlerimizi özendirmek için buradan göndermekle yetinmeyeceğiz. Nuri'yi öperek, kucaklayarak bir milli maç öncesi vermeyi istiyoruz.
Milli Takım'ın 2000'lerin başındaki başarıları sırasında kulüpler düzeyinde Galatasaray'ın çıkışı vardı. Bugün böyle bir eksiklik hissediliyor mu? Kulüp bazında bir lokomotifin eksikliğini tabii ki hissediyoruz. Bugün o ekip kayboldu artık. Yeni bir kuşak yakalamalıyız. Fatih Terim'in dediği gibi 80 tane oyuncu bulacak ve yetiştireceğiz.
Göreve geldiğinizde yabancı için 6+2 sistemi vardı. "Kulüplerle görüşüp gerekeni yaparız" demiştiniz. Bugün yabancı sayısında kulüplerin isteğine göre mi hareket edersiniz, TFF Başkanı olarak "Türk futbolu için doğru gördüğüm şu" mu dersiniz? Kulüpler ile elbette konuşuruz. Ama Türk futbolunun geleceği için doğru gördüğümüzü uygularız. Milli Takımlar Teknik Kurulu bunun için çalışıyor. Mutlaka belli kıstaslar, sayıda belli kısıtlamalar olacak.
İngiltere'deki gibi belli bir dönemde belli bir oranda milli olma gibi mi? O da olabilir. Ocak ayında açıklayacağız. Ve herkes yeni sezon için politikasını belirleyecek. Kulüp başkanları kısıtlamanın kalkmasını istiyor çünkü futbolcuların bedellerinin düşeceğini savunuyorlar. Bunu doğal karşılıyorum.
Yönetiminizden Ufuk Özerten MHK Başkanlığı için ayrıldı. Şekip Mosturoğlu ve Mahmut Özgener görevlerini bıraktı. Serdar Güzelaydın ve Hasan Doğan'ın da sıkıntı yaşadıkları öne sürülüyor. Bu yönetim dört yıllık süresini tamamlar mı? Sayın Hasan Doğan ile aramızda hiçbir sıkıntı yok. Bu yönetim dört yıllık görev süresini tamamlayacaktır. Yönetimde bu tip kırılmalar oldukça daha çok kenetleniyoruz. Arkadaşlar tepkilerini daha çok dile getiriyor. Her yönetimde fikir ayrılıkları olur. Doğal karşılıyorum ve saygı gösteriyorum.
Yöneticilik vasfınız zayıf olduğu için TFF yönetiminde sıkıntı yaşandığı söyleniyor. Siz yöneticiliğinize 10 üzerinden kaç verirsiniz? 10 veririm.
Bu değerlendirme objektif mi? Elbette. Ben değerleri olan bir insanım. Karar noktalarında bu değerler ortaya çıkar. Değerin yoksa karar almak çok kolaydır. Emek vererek bir noktaya gelmemişler çok kolay insan harcarlar. Hem iş hayatımda hem de futbol hayatımda sürekli başarılı oldum. Meslek hayatımda çok önemli, uluslararası bir hukuk bürosu sahibiyim. Futbolda geldiğim nokta belli. UEFA Tahkim Kurulu'na asbaşkan seçildim. Kulüpler Birliği'ni kurdum. 10 yıl koordinatörlük yaptım. Kimse benden Türkiye Futbol Federasyonu'nu bir padişah gibi yönetmemi beklemesin. Kendi kural ve değerlerimle yönetir, onlara göre karar veririm.
|
|
|
|
|
|
|
|
|