| |
Toplum ve polis
Emniyet'ten geldiler... Bir hanım, bir erkek... "Polis Dergisi"ni getirdiler... Kapağında "Toplum Destekli Polis" yazıyor... İçinde "Polis-Halk İlişkilerinin İyileştirilmesi" konusunda yazılar var. Geçenlerde "bu konuyu" ele almıştık. Üç gün arka arkaya "Almanya'dan örnekler" aktarmıştık. "Bizim emniyetçiler" ilgi duymuşlardı. Arayıp "biz de şunları yapıyoruz" diyen de olmuştu, "ayrıntılı bilgi" isteyen de.
Köln, Almanya'nın büyük kentlerinden. Hıristiyanların en önemli eserlerinden Dom Kilisesi de orada olduğu için, Köln "çok turist çekiyor." Köln tren istasyonu, Avrupa'daki "en büyük beş tren istasyonundan" biri. Köln'e gelenlere polis "kredi kartına benzer bir şey" dağıtır. İki sayfalık "bilgi notu." Arkalı önlü 4 sayfada bazı "bilgiler" vardır. Polis der ki: - Yanınızda bulunsun.
Kartta "neler" mi yazılı? * Kapkaça karşı uyarılar. * Polisin telefonları. * Kredi kartının çalınması halinde, hesabın en kısa sürede dondurulması için aranacak telefonlar.
Alman polisine sorabilirsiniz: - Bunları dağıtarak, Köln'e gelenleri tedirgin etmiş, korkutmuş olmuyor musunuz? Polis şu yanıtı verecektir: - Sizi önceden uyarmasak daha mı iyi?.. Kapkaç olayları Köln'ün adını kötüye çıkarmaz mı?
Köln'den bahsetmişken "konumuzun dışında bir ayrıntıya" gireceğiz. "Fi tarihinde" Almanya'nın en büyük dini otoritesi (Kardinal) bir bildiri yayınlamıştı: - Dom Kilisesi Allah'ın evidir... İsteyen Müslümanlar, bayram namazını Dom Kilisesi'nde kılabilirler. Ve Türkler (1960'lı yıllarda) Dom'da bayram namazı kıldılar (Sonra kilise restorasyona alındı). Diyeceğimiz o ki... 40 yıl önce Avrupa'nın bize bakışı "şimdikinden daha iyiydi... Sıcaktı." Bayram namazımız için dünyaca ünlü Dom Kilisesi'nin kapısını açacak kadar.
Neyse, yine "konumuza" dönelim... Berlin'deki "Türk-Alman İşadamları Birliği"nin Başkanı Bahattin Kaya dedi ki: - Bizim çocukların okuluna sık sık polis geliyor... İtfaiyeci geliyor. - Neden? - Öğrencileri polisle, itfaiye ile kaynaştırmak için... Polis onlara bilgi veriyor, yol gösteriyor.
Yine Berlin'de yılda birkaç kez polisin "açık kapı günü" oluyor (Tag der offene Tür). O gün, karakollar çocuklara açılıyor. Çocuklara "ikramda" bulunuluyor. Soruları yanıtlanıyor. Bayan polisler, küçük kız öğrencileri "cinsel tacizlere karşı" uyarıyorlar. Açık kapı gününe, isteyen "büyükler de" gelebiliyor.
Türkiye'de, özellikle de büyük kentlerde halk ile polis arasında "böyle bir kaynaşma" görebiliyor musunuz?
|