Adabıyla oynadılar
İki takımın da kazanması gerekiyordu. Ama ilk yarıda üç puana sadece F.Bahçe'nin ihtiyacı var gibiydi. PSV'yi sahasına gömen, ayağa paslarla oyunu yönlendiren, kanatlardan etkili gelmeye çalışan Fener'in, rakibin ilk ve tek tehlikeli atağında golü yemesi de ilginç... Daum sahaya cesur bir takım çıkartıp, oyuncularına gerekli konsantrasyonu ve disiplini de yüklemişti. 4-3-3 oynayan rakip karşısında orta sahada Aurelio ve Appiah'ın mükemmele yakın saha paylaşımı, savunma ve hücuma sağladığı destekle, maçın ibresi sürekli F.Bahçe lehine döndü. Çok eleştirilen F.Bahçe defansının, etkili pozisyonları üreten isimleri de taşıması dikkate alınmalı. Kanatları kapatan iki bek; Serkan ve Ümit Özat'ın bindirmeleri ile PSV'nin çivileri oynadı. Ne Anelka, ne de Alex, bu aksiyonların etkili isimleri oldular. Tuncay'ın maçın başında defansından top alarak oyuna sokması 14'te gelen gole kadar sürdü. Tuncay zamanlama hatası yaptı, Cocu kafa ile golü attı. PSV golü duran topla buldu. Tıpkı sıkıştığı zaman Türkiye'deki rakiplerinin gardını düşüren rakibi gibi. Faul öncesinde Fransız hakemin Alex'e yapılan net faulü değerlendirmemesi, pozisyonun ters dönerek golle sonuçlanmasına ne diyeceğiz. Kader mi?.. Golle birlikte PSV geri çekildi. İleri üçlünün kanatları ortaya yaklaştı, bir anda beşlenen blok, oyunu adam adamaya çevirdi. Top F.Bahçe'de, kontrol rakipteydi. PSV risk almıyor, belirli noktalara kadar rakibine izin verip, hata arıyordu.
DEFOLAR ORTAYA ÇIKTI Oyuna hükmetmek, F.Bahçeli futbolcuların kazanma ve direnme arzusunu hep üst düzeyde tuttu. İkinci yarıda Daum 4-2-3-1'e döndü. Maça hükmetme mücadelesinde sayılar eşit, hırs üst düzeydeydi. Bu bölüm bazı 'yıldızların' defolarını da ortaya çıkarmaya başladı. (Top kontrol edememe, üç metreye pas verememe gibi v.b.) Her şeyin bittiği bu 90 dakikayı sorgularken, Fenerbahçe'nin kalitesinden şüpheye düşmek, sorumluluktan kaçmanın en kolay yolu olur. Şampiyonlar Ligi tecrübesi ne kadar eksikse de, bu takımın organizasyonunda da önemli eksikler olduğunu farketmek, artık teknik direktörün kapsama alanını genişletmek lazım. Daum ile yolları ayrılan futbolcular hep aynı şikayetleri dile getirmeleri tesadüf değil. Zaten Alman hoca hafif sakatlığı bulunan Anelka'yı 65'te kulübeye çağırarak maçın tercihini yaptı. Artık 'risk' alacağı yer Türkiye Ligi...
|