|
|
Meraklı Köfteci
Kalp krizinden ölen birinin ardından 'kalbine yenik düştü' deniyor. Hepimiz diyoruz hatta. İyi de kalbimiz bizim rakibimiz mi? Maç mı yapıyoruz aramızda? Ezeli rakip miyiz? Kalp bizim kötülüğümüzü mü düşünüyor ki? Ömür boyu ara vermeden çalışmış da çalışmış, bu suçlamayı hak ediyor mu? O zaman yatakta başarısız olan erkekler de şeyimize yenik düştük mü demeli? Kalbimize yenik düşünce, "bu kalbi unuttuk, artık önümüzdeki organlara bakıyoruz" mu demeliyiz? Hadi diyelim ortada bir müsabaka var, biz yenersek ne oluyor peki? Kalp yenilip alıp başını gidiyor mu? O zaman da olan gene bize olmaz mı? Ayrıca bu lafı ederek beyinle kalbin arasını açmanın ne alemi var? Kalp "Sen söyletiyorsun buna bunları" diye beyine şarlamaz mı? Vücudumuzun iç huzurunu bölmeye hakkımız var mı? Ya bir de beyin reklamlardaki gibi "Kapıyorum ulan bu vücudu, Bodrum'a yerleşiyorum" derse ne olacak? Ağzımızdan çıkanı kulağımız duyuyor mu? Kendimize gelelim. Bu arada kendimize gelmek de ne demekse? Biz bir yere gitmiyoruz ki, aha da bu vücudun içindeyiz. Çıkmadığın yere gelinir mi?
|