|
|
İçki niye yasak, sigara niye serbest?
Beş altı sene önceydi galiba. Kış ayları. Nişantaşı'nın şık bir kafesinde oturuyoruz. Yandaki masanın önderliğinde, bir "fosur fosur" kulübü kurulmuş, ortam dumanaltı! Ne yediğimi anlıyorum, ne içtiğimi, ne konuştuğumu! Gözlerim karabiber serpilmiş gibi kızarmış ve yanıyor. Göz ucuyla bakıyorum yan masaya, üç hanım da birini söndürürken ötekini yakıyor. Üstelik özellikle biri, dumanı arkadaşlarının suratına üflememek için, yan tarafa, bize doğru "püflüyor"! Bir iki kere güldük, baktık, ettik. Anlamazdan geldiler. En sonunda "Pardon, bizim masaya doğru üflemezseniz, yani biz sigara içmiyoruz da, öksürtüyor" diyecek oldum gülümseyerek, espri yaparcasına bir şirinlikle. "Aaa pardon yahu" gibi bir cevap beklerken, hanımefendi arkadaşlarına da hava atma fırsatını kullanarak, "E gidin o zaman başka yerde oturun" u patlattı ve arkadaşlarına dönüp sigarasından da bir nefes çekerek "Di mi ama?" şeklinde bitirdi kendine göre "gediğine koyduğu taşı"! Cevap vermek isterdim. Ama gerek arada çelebiliği tutan kişiliğim, gerek diğer iki hanımın, arkadaşlarının tavrından utanarak bize mahcup gülümsemeleri, gerekse taşı gediğine koyduğunu zanneden hanımefendinin yakın gelecekte karşı karşıya kalacağı muhtelif akciğer ve damar problemleri düşüncesi, kendimi tutmama sebep oldu!
RESTORANLAR ZEHİR OLUYOR! Kış aylarında restoranlarda yemek yemek benim için bir tür kumardır! Garson yerimi gösterir göstermez, daha oturmadan yan masaları kesmeye başlarım. Potansiyel sigara tiryakileri var mıdır? Purolu adam var mıdır? Acaba yemeğimin tadına varabilecek miyim, yoksa bir duman bulutunun ardında gözlerim sulana sulana, kokusunu almadan tabağımdakini bitirip kaçmaya mı bakacağım?! Daha önce de yazdım. Bütün restoranlarda sigara içilen ve içilmeyen bölümlerin olması şart! Kadir Topbaş'ın, kapalı yerlerde sigara içilen ve içilmeyen bölümlerin ayrılmasıyla ilgili önerisine Belediye Meclisi destek vermiş ve meclis kafeteryası, ilk uygulama olarak ikiye bölünmüş. Güzel bir başlangıç, teşekkür ederiz, tebrikler. Maksat, tabii, bir an önce bu uygulamayı bütün şehre yaymak. Zira medeni ülkeler yıllardır bunu yapıyor. Yan masada tiryaki var diye akciğeri duman olan bir biziz!
SİGARA SERBEST, İÇKİ YASAK! Ne yazık ki, hükümetimiz ve belediye, içki içeni "tecrit etme" gibi bir tutum içindeyken, sigara konusunda daha mülayim! Maalesef yan masada sigara içilmesini, yan masada içki içilmesinden daha zararsız bir durum gibi görüyorlar! Tıbbi açıdan da yanlış, sosyal açıdan da. Şu ana kadar yan masada içki içiliyor diye herhangi bir mekanda rahatsız olduğumu hatırlamıyorum! Bir gün de aklıma gelip yan tarafta rakı mı içiliyor, ayran mı diye bakmak aklıma gelmedi! Ama sigara konusunda, tanıdığım bütün sigara içmeyenler şikayetçi! Sigara içen adam benim soluduğum havayı pisletiyor, içki içen benim suyuma "Allah aşkına bir tek at bari" diye rakı karıştırmıyor ki! Taşkınlık yapan, ağzıyla içmeyen, "Var mı bana yan bakan" kıvamında davranan olursa da, zaten şikayet üzerine mekan sahibi rahatsızlık veren müşteriyi uyarır veya dışarı attırır, bitti. Dünyanın çağdaş bölgelerinin hepsinde de böyledir. İçki içilen mekanları belli bölgelere toplamak ne demek peki? Ne oluyor yahu? Yıllardır içenle içmeyenin beraber yaşadığı bir toplumda kim kimi, hangi sebeple ayırıp tecrit ediyor? Bu mu yani belediyelerin çözmesi gereken en büyük problem?! Şimdiye kadar hiçbir çağdaş ülkede "içki içilen mekanların bir araya ve şehir dışına toplanması" uygulaması görülmedi, duyulmadı! Bir ilke imza atmak üzereyiz! Ama iyi bir ilke değil!
|