| |
Afrika'da her sabah güneş doğarken...
Çin'de 50'den fazla otomobil fabrikası var... Bu fabrikaları iki kısma ayırmak gerekiyor... Birinci kısım "tamamen iç piyasaya dönük" üretim yapanlar... Markaları "Çince." "İkinci kısma" gelince... Sayıları 20'ye yakın. Bunlar "yabancı ortaklı" fabrikalar. Üretim "hem dış, hem iç piyasaya." "Markalar", dünya markaları: BMW, Volkswagen, Audi, Buick, Mazda, Citroen, Toyota...... Süleyman Demirel, Çin'deki otomobil fabrikalarının birinde, duvarda iri harflerle "bir Afrika sözünün" yazılı olduğunu görmüş. Söz aynen şöyle.
Afrika'da her sabah güneş doğarken ormanda bir ceylan uyanır. Ceylan, en hızlı koşan aslandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir. Koşamazsa, öleceğinin farkındadır. Afrika'da her sabah güneş doğarken bir aslan uyanır. Aslan, en hızlı koşan ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir. Koşamazsa aç kalacaktır. İster ceylan olun, ister aslan. Yeter ki sabah uyanınca, güne koşarak başlamanız gerektiğini bilin.
İki gündür İstanbul'da bir toplantı vardı: "Türk-Çin Kobi'lerinin Ortak İş Platformu." Toplantının Türk konuşmacıları da mevcuttu. Çinli konuşmacıları da. Biz, toplantının dün sabahki bölümünde "oturum başkanıydık." Şunu gözledik: Herkes "Çinli konuşmacılardan" etkilenmişti. Özellikle de Çinliler'in sürekli "çalışmaktan, üretmekten, koşmaktan" bahsetmelerinden. Ve ister istemez Demirel'den dinlediğimiz "Afrika sözünü" hatırladık.
Hafta içinde Ankara'da bir davette, Çin'in Türkiye Büyükelçisi Song Aiguo ile birlikteydik. Yemekte siyasetçi de vardı, bürokrat da, yüksek yargı mensupları da. Bir şey dikkatimizi çekti. Çin Büyükelçisi herkese "ismen hitabediyordu." "Türkçe konuşuyordu." Daha önceki Çin Büyükelçisi Yau Kuan Yi'nin de Türkçe'si mükemmeldi. Ondan önceki Büyükelçi Vu Kı Min'in Türkçe'si de. "Bu konu" Çin'de bir "devlet politikası." Diplomat "gittiği ülkenin dilini bilecek." Çin Dışişleri Bakanlığı da "bu işin gerektirdiği altyapı düzenlemelerini" yapmış.
Bir başka konu: Türkiye'de okuyan Çinli öğrenci sayısı ile Çin'de okuyan Türk öğrenci sayısı arasında "kat kat fark" var. Ve bir ayrıntı: Türkiye'deki Çinli öğrencilerin tamamını "Çin devleti" yollamış. Çin'deki Türk öğrencilerin ise "çok azı" Türk devletinin yolladığı yüksek lisans öğrencileri. "Diğerleri" Fethullah Gülen "organizasyonu" ile gidenler.
Çin'de "Türkiye ile ilgili araştırma yapanlar" var. Çin üniversitelerinde "Türkiye ile, Atatürk'le ilgili yayınlar" var. Bizim de gecikmeden bir "Çin Araştırmalar Merkezi" kurmamız gerekiyor. TOBB gibi meslek kuruluşlarının da, Çin'de "örgütlenmeleri."
Dün toplantıda "Afrika'da her sabah güneş doğarken" diye başlayan "Afrika sözünden" bahsettik. Kürsüden inince, yanımıza gelenler "şu espriyi" yaptılar: "Türkiye'de her sabah güneş doğarken, konuşmayı çok seven birileri uyanır... Ve herbiri, diğerinden daha çok ve daha boş konuşması gerektiğini bilir.........."
|