kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    20. YILA ÖZEL
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Ahlâksız oyun

Brüksel'de tuhaf gelişmeler oluyor... AB, 18 ay önce verdiği "Kıbrıs Türkleri'ni tecritten kurtarma" sözünü yuttu ve şu noktaya geldi: "Kusura bakmayın, Girne ve Magosa limanlarının dünyaya açılmasını sağlayamadık ama Türkiye limanlarını ve havaalanlarını Rumlar'a açmak zorunda!".

Rumlar'ın oyuncağı olan koskoca AB sonunda uluslararası ilişkilerin en kutsal ilkesi "Ahde vefa"ya bile ihanet etti!
Hatırlayacaksınız, 24 Nisan 2004 referandumunda Annan Planı'na Rumlar'ın ezici çoğunlukla hayır, Türkler'in ezici çoğunlukla "Evet" demelerinden sonra AB mangalda kül bırakmadı: "Rumlar'a bu tercihin bedelini ödeteceğiz, Türkler'i ise ödüllendireceğiz. En kısa zamanda onları tecritten kurtaracağız
Ne kadar "kararlı" olduğunu göstermek için de referandumdan sadece iki gün sonra, 26 Nisan'da iki "tüzük" hazırladı: 1- Kuzey Kıbrıs'ın AB ile doğrudan ticareti sağlanacak. 2- Kıbrıs Türkleri'ne 259 milyon avroluk mali yardım yapılacak.
Rumlar o günlerde iki tüzüğe de ses çıkaramadılar. Ne de olsa Brüksel'deki bürokrasi çarkının ağır işlediğini öğrenmişlerdi. İki tüzüğün önce Daimi Temsilciler Komitesi'nden geçmesi gerekiyordu, ardından da Dışişleri Bakanları Konseyi'nden. Ortalığın yatışması için tüzüklerin gündeme alınmasını birkaç toplantı erteletmeleri yetecekti. Sonra istedikleri gibi oynayabileceklerdi.

Rumlar'a kaç, Türkler'e tut
Öyle de oldu. "Ayıp oluyor, bir an önce tüzükleri onaylamalıyız" diyen AB bakanları, AB Komisyonu komiserleri giderek yumuşadılar, bir süre sonra da bezdiler. Ve Rumlar aldılar sazı ellerine.
İlk perde: "Doğrudan ticaret tüzüğüne karşıyız. Girne ve Magosa limanlarının yönetimi bize verilirse ve Türk mallarının ihracat işlemleri yetkisi bizde olursa belki kabul edebiliriz. Mali yardıma itirazımız yok ama bazı şartlara bağlanmalı
İkinci perde: "Doğrudan ticaret ve mali yardım tüzükleri birbirinden ayrılmalı. İlkiyle ilgili karar ileriye bırakılmalı."
Üçüncü perde: "AB sadece mali yardım tüzüğünü çıkarmalı. Doğrudan ticaret, Kıbrıs'ta çözümden sonraya ertelenmeli."
Bu oyunlarla 18 ay geçti. Rumlar üç dönem başkanı eskitti: Hollanda, Lüksemburg ve İngiltere.
O kadar ki, Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'a meydan okuyan İngiltere Başbakanı Blair, Rum lider Papadopulos karşısında pes etmek zorunda kaldı, Kıbrıs Türkleri'nden desteğini çekip konunun çözümünü AB Komisyonu'na havale etti. O da Hukuk Bürosu'nu görevlendirince Rumlar açısından "İşlem tamam" oldu. Çünkü orası denetimleri altındaydı. İşte Hukuk Bürosu'nun hazırladığı, neredeyse Rumlar'ın kaleminden çıkmış olan uzlaşı metni:
Doğrudan ticaret tüzüğü rafa kaldırılacak. 250 milyon avroluk mali yardım tüzüğü onaylanacak. Ama bir deklarasyon iliştirilecek. Orada denecek ki, "Ey Kıbrıslı Türkler; tecridinize son verecek doğrudan ticaret tüzüğünün uygulanmasını istiyorsanız, Maraş'ı Rum yönetimine devretmelisiniz. Ayrıca yabancılara malmülk satışını durduracaksınız. Ardından da Rumlar'la mal-mülk değişimi için masaya oturacaksınız!"
Kuzey Kıbrıs'a ambargoyu kaldıramayan, Girne ve Magosa limanlarını uluslararası ticarete açamayan AB sonra da Türkiye'ye dönüp, "Ankara Anlaşması ek protokolunu en kısa sürede Meclis'ten geçir. Limanlarını ve havaalanlarını Rumlar'a aç" diyecek. Hem de tarih koyarak: 30 Mart 2006'ya kadar limanlar açılmalı, 30 Eylül 2006 kadar da havaalanları.
Yoksa? Yanıtı KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat versin: "Ankara'ya çok yoğun tehditler yapılacak. Ancak Türkiye, Kıbrıs Türkleri'ne uygulanan tecrit hafifletilmeden kesinlikle limanlarını açmayacağı için müzakerelerin askıya alınması gündeme getirilecek."
2006 yılı Türkiye-AB-Kıbrıs üçgeninde kasırgalara gebe. Kara bulutlar toplanmaya başladı bile!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 16 Aralık telaşı   / 03-12-2005
 Kışlada şiddet   / 02-12-2005
 Ankara'da bir konuk   / 01-12-2005
 Yumağın doğru ucu   / 30-11-2005
 40 gün 40 gece   / 29-11-2005
 Demokrasi ve ekonomi   / 28-11-2005
 Fırtına yaklaşırken   / 27-11-2005
 İşte geldiğimiz noktanın resmi   / 26-11-2005
 Askeri konuşturmak   / 25-11-2005
 Bir dünya olayı   / 24-11-2005
YILMAZ ÖZDİL
Bi kere...
Kasım'da en çok neyin fiyatı artmış?...
ERDAL ŞAFAK
Ahlâksız oyun
Brüksel'de tuhaf gelişmeler oluyor... AB,...
UMUR TALU
Hele bir dinle!
Ne kadar çokturlar ve işte o kadar çok...
FATİH ALTAYLI
SABAH ve Aktüel
SABAH üç hafta önce bombayı...
Yunan veliaht 7 trilyona 'evet' dedi
Büyükbabası Yunanlı armatör Aristotle Onassis'ten kalan 2.7 milyar...
Seçimleri en 'Kazak' olan kazansın
Dünyanın en büyük doğalgaz rezervlerine sahip Kazakistan'da kritik...
Bu şarkı burada bitmez
Bu şarkı burada bitmez
Geçen hafta F.Bahçe'ye yenilip zirveden uzaklaşan Galatasaray, Ankara...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu