|
|
|
|
|
|
Belgin Doruk'un eşarpları bu arabalardan uçmuştu!
Bir düşünsenize... Evleniyorsunuz, hayatınızın en mutlu günü... Gelin arabasının da en az düğününüz kadar özel olmasını istiyorsunuz... Peki bunun için klasik bir otomobil kiralamaya ne dersiniz? Yanınıza beyaz bir eşarp ve tabii twist parçalarla dolu bir kaset almayı unutmadan!.
Ya büyük bir aşk yaşıyor, otomobille geziyorlardır, ya da birbirlerini takiptedirler. Ama mutlaka esas kızın eşarbı, üstü açık bir Chevrolet'ten süzülmek suretiyle başından uçar... Bu anlatımın gözünüzde farklı şekillerde, farklı otomobillerde canlandığı şüphesiz... Peki hayalinizde canlanan otomobilleri yakından görmek nasıl fikir? Bu yıl beşinci yılını kutlayan Klasik Otomobil Müzesi, her biri otomobil tarihinde kilometre taşı olmuş klasiklerle dolu... "Sadece görmek beni tatmin etmez, önemli olan kullanmak" diyorsanız da, cevap hazır: Bu otomobiller kiralanabiliyor! En çok da evlenecek çiftlerden rağbet görüyor. Otomobil kiralamanın bedeli ise modele göre değişiyor. Fiyatlar, saati 150-250 dolar civarında. Türkiye'nin sayılı klasik otomobil müzelerinden olan Tarabya'daki müze, beşinci yılını geride bıraktı. 1920-1970 yılları arasındaki döneme ait 60'ın üzerinde otomobilin sergilendiği müzede 57 klasik otomobil, 10 motosiklet sergileniyor. Müzenin en eski aracı 1928 doğumlu, en yenisi ise 1972'li bir Mercedes...
EN DEĞERLİSİ İLK TOPLANAN Hurdaya yakın halde alınan araçların hepsi, ayrı birer emek ürünü. Maliyetleri, alım günündeki halleriyle çok yüksek olmasa da; onlar için harcanan para, zaman ve doğru yapılması için yapılan araştırma önemsenmeyecek gibi değil. Müzenin sahibi Ayşe Ataman, 'Sergilenen en değerli klasik hangisi?' sorusunu yanıtlamanın çok zor olduğunu söylüyor: "En değerlisi diyemem, ama benim gözbebeğim ilk topladığım araba; 1930 model bir Mercedes." Müzede, otomobillerin yanı sıra o dönemleri yansıtan aksesuvarlar da yer alıyor. Şeker makineleri, müzik kutuları, neon reklam panoları, jant kapağı koleksiyonları ve dev reklam panoları gibi... Müzenin diğerlerinden en önemli farkı ise, 2 bin metrekarelik bu mekanın, özellikle klasik otomobilleri sergilemek amaçlı olarak kurulmuş olması... En az aslı kadar cazip görüntülerle donatılmış olan müzenin web sitesi ise Pamir Bezmen'in eseri. (www.atamanmuseum.com)
CUMARTESİ GÜNLERİ AÇIK Bu yıl beşinci yaşını kutlayan müze, cumartesi günleri halka açık. Türkiye'nin uzak şehirlerinden bile gelen ziyaretçi olmasına karşın, birçok klasik otomobil meraklısı hâlâ müzeden haberdar değil. Müzede klasiklerin ve dönem aksesuvarlarının yanı sıra, bar ve cafe bölümleri de dikkat çekici... Amerikan klasiklerinin sergilendiği A Blok tarafında; 50'lerin Amerika'sında 'diner' denilen fast-food restoranlarının birebir kopyası olan bar bölümü bulunuyor. Aynı bölümün arkasındaki maket otomobil koleksiyonu da müzenin gözde bölümlerinden. Avrupa otomobillerin sergilendiği B Blok'un üst katında ise Avrupa zevkini yansıtan İngiliz Bar'da ise; müzenin amacına uygun bir kütüphane, piyano, koleksiyon değeri olan eşyalar ve minik bir klasik otomobil yarış pisti yer alıyor.
FORMULA 1'DE TUR ATTILAR Ataman ailesinin bütün üyeleri aynı zamanda birer klasik otomobil rallisi tutkunu... 1993 yılından bu yana hem yurt içi, hem de yurt dışındaki klasik otomobil rallilerine katılan Ayşe Ataman, "Hobiden öte, bir sevda, bir hastalık" diye tanımladığı otomobil koleksiyonerliği ile klasik otomobil rallilerini bir yaşam tarzı olarak tanımlıyor. Ataman, 1990'da kurulan Klasik Otomobil Kulübü'nün yaklaşık 200-250 üyesi olduğunu ve değişik ralli ve geziler organize ettiklerini anlatıyor: "Bu yıl Formula 1 öncesinde Formula 1 şoförleri, müzemizdeki otomobillerle pist turu attı. Klasiklerin markalarını, şoförlerin kullandığı otomobillerin markalarına uyuşturduk. Kulüpte bir üyemizin Ferrari'si vardı, o Michael Schumacher'i gezdirdi. Jaguar'ı olan Jaguar'la yarışanı..."
SEZEN BAŞARAN GÜNAYDIN Fotoğraflar: Korkut KALAYCI
|
|
|
|
|
|
|
|
|