|
|
Taslağın niyeti çok belli
Demokratik ülkelerde, devletin kurumları kanunlarla yönetilir. Bu kanunlar, kendi branşlarında ne denli uzman kadrolarca hazırlanırsa, yönetimdeki başarı da o denli yüksek olur. Son günlerde sporda da böyle bir hazırlık olduğunu yakından izliyorum. Ayrıca Türk sporunda izlenen son başarısızlıklar, sporu yönetenleri böyle bir çalışmaya mecbur ediyor. Birkaç gün önce bu mecburiyetlerin getirdiği bir kanun taslağı da Ankara'daki arkadaşlarca bana ulaştırıldı. "Spor Kurumu" başlığını taşıyan bu yeni yasa taslağını incelediğimde hayal kırıklığına uğradığımı ifade etmek isterim. Taslak, taslaktan başka herşeye benziyordu. Hazırlanış tekniği ise acemilik kokuyordu. Bunca yıllık bürokrasi hayatımda, kanunla oluşturulan kurumların 'özel kalem' adı altındaki birimlerine ilk defa bu taslakta rastladım. "Spor kurumu başkanının atanması" hanesine baktığımda ise olay kendiliğinden çözülüverdi. "Kurumun başkanı bakanın teklifi, başbakanın onayı ile atanır" ifadesi bu taslağın amacını açıkça ele veriyordu. Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm üst kurumlarında bu atamalar Sayın Cumhurbaşkanı'nın onayıyla yürürlüğe girecekken, taslakta bu makamının bypass edilmesi tüm niyetleri ortaya koymaya yetiyor. İşte bu nedenlerden dolayı bu komik yasa taslağı Türk sporunu kurtarmaktan çok, 'iş bulma' yasasını anımsatıyordu. Söz konusu garip taslak kabul görür, mesafe alırsa, Atatürk'ün kurduğu dev GSGM kapatılacak, kurum Çocuk Esirgeme Kurumu'nun "Büyük Esirgeme Kurumu" versiyonuna dönüştürülecek, bu da batmakta olan Türk sporuna çare olmayacaktır.
|