|
|
|
|
|
|
'Bu topraklarda güçlü ekonomiye sahip toplum yaratmamız lazımdır'
KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, yatırımcının önündeki bazı sıkıntıların aşılması ve yabancı yatırımcılara daimi ikamet izni verilmesi için çalışma yaptığını belirterek, ''Bu topraklarda güçlü ekonomiye sahip toplum yaratmamız lazımdır'' dedi.
Rum toplumu ile rekabette olduklarını ifade eden Soyer, ''Gelecekte onlarla birlikte siyasal eşitlik içerisinde varolabilmek için, bu topraklarda güçlü ekonomiye sahip toplum yaratmamız lazımdır'' diye konuştu.
Başbakan Soyer, KKTC'nin Bafra, İskele ve Girne bölgesinde turizm yatırımlarına
başlayan ve başlayacak olan bir grup turizm yatırımcısını kabul etti. Kabulde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sonay Adem, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Canan Öztoprak, Ekonomi ve Turizm Bakanı Derviş Kemal Deniz de hazır bulundu.
TOPLAM YATIRIM MALİYETİ YAKLAŞIK 700 MİLYON DOLAR
Kabulde ilk sözü alarak, yatırımcılar adına konuşan işadamı Mustafa Keten, ziyareti, 16 şirketin temsilcileri olarak yaptıklarını belirterek, arzularının turizm yatırımlarının önündeki eksiklik ve aksaklıkların giderilmesi olduğunu söyledi.
Yapılmaya başlanan ve yapılacak yatırımların toplam maliyetinin yaklaşık 700 milyon dolar olduğunu kaydeden Keten, ''Bunun yaratacağı katma değer de düşünüldüğünde, KKTC'deki ekonomik ve sosyal hayatın değişip gelişeceğinin bir gerçek olduğunu'' ifade etti.
Mustafa Keten, yatırımcılar olarak hükümet üyeleriyle tek tek muhatap olmak yerine bir koordinasyon noktasına ihtiyaçları olduğunu, bunun da Ekonomi ve Turizm Bakanlığı'nın olması gerektiğine inandıklarını kaydetti.
Şu anda bir müteşebbis heyet olarak hareket ettiklerini, ancak KKTC vatandaşı olmadıkları için tüzel kişilik oluşturamadıklarını dilegetiren Keten, bunun için kendilerine KKTC vatandaşlığı verilip verilemeyeceğinin araştırılmasını istediklerini belirtti. Turizmin çevre değerlerini ortadan kaldıran bir sektör olmadığını,ekolojik dengeyi koruyan bir sektör olduğunu, aksi takdirde turistlerin kendilerinden uzaklaşacağını anlatan Keten, planlamaya ihtiyaç olduğunu, bu konuda üstlerine düşeni yapmaya hazır olduklarınısöyledi.
Keten, yatırımlarının önündeki en büyük sorunlardan birinin zaman olduğunu belirterek, imar, ruhsat ve vize işlemlerinde zaman kayıplarının giderilmesini istedi. İstihdam sorunlarına da değinen Keten, idari, mal, ve hukuki engellerin kaldırılması gerektiğini dile getirdi.
BAŞBAKAN SOYER: 'HÜKÜMETİN BAZI ÇALIŞMALARI VAR'
KKTC Başbakanı Soyer de yatırım ve yatırımcıların önünün açılması gerektiğini ifade ederek, yatırımlardaki bir kısım sıkıntıların aşılması için hükümetin bazı çalışmalar yaptığını anlattı.
Ülkede istihdam sorununa da çözüm getirecek turizm yatırımlarına istihdam için gençlerin eğitilmesi gerektiğini, bu konuda hükümet olarak ön çalışma yaptıklarını belirten Soyer, bu konunun yatırımcılarla birlikte başarılacağını kaydetti.
Çevre konusunun önemini vurgulayan Soyer, yapılaşmanın kontrol altına alınması gerektiği üzerinde durdu ve bunun için hükümetin kanungücünde kararnameler çıkarmakta olduğunu anlattı.
Turistin ülkede güzel bir tesis bulmasına rağmen, sosyal çalkantıyla karşılaşması halinde ülkeden memnun olmayacağını ve bunun turizmi olumsuz yönde etkileyeceğini dile getiren Soyer, işçilerin insanca yaşama ortamına kavuşması ve sosyal hayatta sorunlar yaşanmaması için muhaceret konusuna büyük önem verdiklerini söyledi.
'YATIRIMCILARA DAİMİ İKAMET HAKKI'
Başbakan Soyer, hükümetin üzerinde çalıştığı bir diğer konunun, yatırımcılara daimi ikamet hakkı verilmesi olduğunu açıklayarak, bunu evrensel kuralları dikkate alarak gerçekleştirme amacında olduklarını ifade etti.
Ülkenin küçük olmasına rağmen büyük işler başarılması gerektiğini dile getiren Soyer, özetle şöyle devam etti:
''Rekabette olduğumuz Rum toplumu vardır. Gelecekte onlarla birlikte siyasal eşitlik içerisinde varolabilmek için, bu topraklarda güçlü ekonomiye sahip toplum yaratmamız lazımdır.
Son dönemlerde inşaat sektörüne çok yatırım yapılmıştır. Bunun ilanihaye sürmesi pek mümkün değildir. Bu nedenle bu sektöre yatırım yapan sermayenin devamlılığını, kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlamamız lazımdır. Bu yönde düşüncemiz vardır. Bunu turizm yatırımcılarıyla da gayet açık kalplilikle birlikte ele alıp çözebileceğimize inanıyorum.''
|
|
|
|
|
|
|
|
|