Tekne almadan önce iyi hesap yapmalı
Denize çıkacağım ama nasıl bir tekne almalıyım... Zaman zaman cevaplamama rağmen sizlerden gelen soruların en önemli bölümünü bu soru oluşturuyor... Gerçekten de denize çıkacak bir kişi için en önemli karar nasıl bir tekne sahibi olacağıdır... Eğer teknenizi kendiniz yapmıyorsanız denize çıkma işini kademeli olarak gerçekleştirebilirsiniz. Yani küçükten büyüğe, adım adım, sindire sindire... Tekne seçimindeki en önemli noktalardan biri de nerede ve ne şekilde kullanacağınızdır. Eğer bir sayfiye yerinde akşam üzeri balığa çıkmak için tekne arıyorsanız başka, sadece günü birlik yelken yapmak istiyorsanız başka, vaktiniz az ama "bastığım zaman adaları turlayıp geleyim" diyorsanız başka tip bir tekneye yönelmelisiniz... Küçük tekne, boyundan büyük işlere kalkışmadığınız sürece kullanması ve muhafazası daha kolay olduğu için yeni başlayanlar için daha doğru bir seçim olur. Ama bana sorarsanız tekne seçiminin ilk adımı kesinlikle bu işe ayırdığınız ve ilerde ayırabileceğiniz bütçenin belirlenmesi ile atılmalıdır. Hiçbir zaman unutmayın bir teknenin parasının denkleştirilmesi onun yüzdürülmesi için yeterli değildir. Seçtiğiniz tekne ne kadar büyürse bağlama ücreti de bakım ücretleri de karaya çekip atma ücretleri de o kadar büyür. Hatta katlanarak artar... Buna karşılık tekne büyüdükçe "teknik bir hatası yoksa" rahatlığı, güvenliği de ve menzili de aynı oranda artar...
GÜÇLÜ MOTOR İYİDİR Teknenin motoru da aynı şekilde paralellik arz eder. Olabildiğince güçlü bir motor alırsanız daha fazla para öder, daha fazla yakıt yakarsınız ama kuvvetli bir akıntıyla karşılaştığınızda, ağır denizlerde rahat edersiniz. Bunu bir örnekle açayım; Teknenin dizayneri size 10 ve 25 hp'lik iki alternatif sunuyorsa siz 25 beygirlik olanı seçiniz. Küçük motor sakin havalarda teknenizi yürütebilir ama sert bir havayla karşılaştığınızda ciddi sıkıntı yaşayabilirsiniz. Geçtiğimiz yıl usta denizci bir dostumun teknesinin motoru akıntıları çiğneyemediği için Çanakkale Boğazı'nı günlerce bekleyerek geçebilmişti. Benzer bir olayı yıllar önce ben de yaşamıştım. Marmara Adası'ndan dönüyorduk. Yelkenle yol alıyorduk. Hava giderek sertledi ve fırtınaya dönüştü. Derken peşimden çektiğim ahşap bot da ağzına kadar suyla dolarak battı. Botu çımasını keserek bırakabilirdim ama mal canın yongası bırakamadım. Bütün bunlar yetmez gibi direği tutan liftinlerden biri de kopmaz mı? Mecburen yelkenleri indirip küçük motorumuzla devam etmek zorunda kaldık. Geceyarısı Silivri'ye girdiğimizde teknede ıslanmadık tek nokta kalmamıştı ve biz o mesafeyi 15 saate yakın bir zamanda almıştık. İstanbul'a vardığım zaman yaptığım ilk şey benzinli 10 beygir motoru çıkartıp 25 beygirlik bir dizel makine koymak oldu. Bütün bunları önümüzde hafta Port-Bodrum Yalıkavak Marina'da açılacak olan ikinci el yat fuarı aklıma getirdi. Kısmet olursa fuara gideceğim. Tekne almak için değil. Sadece görmek için. Ama siz alıcı olarak gidiyorsanız mutlaka yazdıklarım aklınızın bir köşesinde olsun.
|