|
|
Her derde deva
Dükkanın önünde bir Mercedes otomobil durdu. İçinden kerli ferli bir adam çıktı, dükkandan içeri girdi. "Ben İnan Kurtul" dedi adam, "Yeni bir ürün çıkardık piyasaya, sizleri dolaşıyoruz. Adı her derde deva baharat. Artık vatandaş eczaneye rağbet etmiyor. Bitki özlerinden medet umuyor." "Kaç para bu baharat, neye iyi gelir?" "Beyefendi, adı üstünde bir kere. Her Derde Deva Baharat. Zayıflamak mı istiyor kadın. Bu baharattan kullanacak. Çorbasına neyine bu baharatı dökecek, yiyecek, bir aya kalmaz, istediği kiloya iner." Adam bakkalla konuşurken kapının önünde bir Mercedes otomobil daha durdu. Sarışın bir hanım indi. İçeri girip "Her Derde Deva Baharatı istiyorum. Bana lütfen bir kutu verir misiniz? Bu baharatlar bir harika. Kocam kendine geldi. Ben güzelliğimi, zindeliğimi sizin o Her Derde Deva Baharatınıza borçluyum. Sizde bu Her Derde Deva Baharat'tan var mı?" diye sordu. Bakkal da "Beyefendi gönderirse olacak efendim" dedi. O sırada adam "Benim otomobilimde tanıtım için bir miktar var" dedi, dışarı çıktı. Kucağında birkaç paketle geri döndü. Adamın ardından bir başka marka bir otomobil daha durdu. Bir başka kadın çıkıp otomobilden içeri girdi. "Çok aradım" dedi, "Sizde Her Derde Deva Baharat var mı?" Bakkalın gözleri çakmak çakmak oldu, "Var efendim" dedi. Kadın "Kaç paket var?" diye sordu. Bakkal tezgahın üzerinde duran paketleri saydı, "Hepsi bu kadar, tam 25 paket." Kadın "Hepsini bir poşete koyun" dedi. Giderken de "Size gene gelecek mi?" diye sormayı da ihmal etmedi. Bakkal, günlerce Her Derde Deva Baharat'ı yok sattı. Her gelen bu baharatı istiyordu. Diğer baharatların yüzüne bile bakmıyorlardı. Günlerden sonra o baharatları getiren adam geldi. Bakkal, adamı "Nerede kaldın kardeşim?" diyerek karşıladı ve bir araba Her Derde Deva Baharat'ı yıktı deposuna. Yüklüce bir de para ödedi adama. Fakat bir daha kimse Her Derde Deva Baharat istemedi. İstemek şöyle dursun, sormadı bile. Bir paketini açtı bakkal. Bir de ne görsün. Kutuların içi talaş dolu değil mi?
|