|
|
|
|
Sabancı, Saylan'ın hayalini gerçekleştirdi
Kanserle savaşan Prof. Dr. Türkan Saylan, Sakıp Ağa'nın vasiyetini yerine getirmenin huzurunu yaşıyor.
Kandilli Kız Lisesi, 1986'da çıkan yangınla kül olmuştu. Tarihi okul mezunları arasında bulunan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan'ın da desteğiyle artık 'Sabancı Kandilli Kız Lisesi Eğitim ve Kültür Merkezi' olarak hizmet verecek.
Kandilli kız lisesi küllerinden doğdu
Mezunları arasında Prof. Dr. Türkan Saylan'ın da bulunduğu 1986'daki yangınla harabeye dönen Kandilli Kız Lisesi Sakıp Sabancı'nın ölüm döşeğindeyken yaptığı bağışla hayata döndü.
Cumhuriyet tarihinin ilk kız lisesi, 'Kandilli Kız Lisesi'... Bu ünlü liseden mezun, Türkiye'de kültür ve sanat hayatını yönlendiren pek çok isim var; Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan gibi... 1986 yılında çıkan yangından sonra harabe haline gelen lise, 1993'te Türkan Saylan'ın öncülüğünde kurulan vakıf ve Sakıp Sabancı'nın maddi desteğiyle yeniden hayata kazandırıldı. 1986 yılında bir elektrik kontağı sonucu çıkan yangında yerle bir olmuştu. Şu sıralar kanser tedavisi gören Türkan Saylan; "Bu yangından sonra 1995 yılına kadar Kandilli Kız Lisesi'- nden mezun arkadaşlarla oraya gider ağlardık. Sonra mezunlar olarak 'Vakıf kurarsak binayı yeniden hayata kazandırırız' diye düşündük ve KANKEV'i (Kandilli Kız Lisesi Kültür ve Eğitim Vakfı) kurduk" diyor. Kurulan bu vakıftan sonra dönemin Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz'a da bu binayı yeniden hayata kazandırmak istediklerini söylemişler.
PARALARI YETMEDİ 1995'te bakanlıkla Adile Sultan Sarayı'nın kültür ve sanat merkezi olması için bir protokol imzalanmış. Bu protokole göre bina hazır hale getirilecek, bakanlıkla işletilecek, elde edilen gelir ise Kandilli Kız Lisesi'nin gelişimi, eğitim kalitesinin yükseltilmesi ve burs vermek için kullanılacakmış. Saylan, "Hatta çok paramız olursa Kandilli'deki diğer eğitim kurumlarına destek vereceğimizi de hayal ettik" diyor. İşe ilk başladıklarında hiç paraları olmadığını söyleyen Türkan Saylan, "Benden 5 sınıf küçük olan Prof. İmre Orhon restorasyon için gönüllü bir ekip kurdu" diye ekliyor. O dönem İstanbul Valisi Kutlu Aktaş özel idareden yaklaşık 500 bin YTL'lik bir katkı sağlamış. Vakfın 1 buçuk milyon YTL'si ve Milli Eğitim Bakanlığı'ndan alınan 85 bin YTL'lik bir ödenek ile inşaata başlanmış. Binanın kaba inşaatı bittikten sonra geriye kapı, pencere ve tesisat gibi bölümleri tamamlamak kalmış. Ancak Saylan, "Bu arada paramız da bitmişti" diyor.
HASTANE ODASINDA 'SÖZ' Deprem ve krizlerden sonra kimsenin bağış yapacak hali kalmadığını vurgulayan Türkan Saylan Sakıp Sabancı'ya gitmeye karar verdiklerini anlatıyor: "Sakıp Sabancı ile konuştuk. Ama 'Üniversiteye çok katkıda bulunuyorum. Hesaplarıma baktım, mümkün değil' dedi. Yaklaşık bir yıl sonra 2003 yılında Amerika'dan beni arayarak 'Bu iş için 3 trilyon ayırıyorum. Ama 5 trilyon lazım. Kalan 2 trilyonu valilik versin' dedi. Böylece valilik, Sakıp Sabancı ve KANKEV arasında bir protokol yaptık. Yaklaşık birkaç ay sonra Sakıp Bey telefon etti. Ölümünden üç gün önceydi. Zaten çok tesadüfi bir şey oldu, biz de tam o sırada onu görmek için hastaneye gidiyorduk. Bir protokol hazırlamış. Bütün aile üyeleri de oradaydı. 'Bu paralarla iş yürümez. Ben size 6 trilyon veriyorum' dedi." Saylan, Sabancı ile üçüncü görüşmeleri olduğunu ve bu olaydan etkilendiğini gizlemiyor: "Ben içeri girince her yerinden serum boruları sarkmasına rağmen ayağa kalktı. Kimse öleceğini düşünmüyordu ama sona geldiği hissediliyordu. Herkes bu olayı duysun istiyordu, o yüzden herkes oradaydı. Bu bağışlanan da onun şahsi parasıydı, holdingin değil. 'Ben size güveniyorum' dedi. Benim çalışmalarım onda güven uyandırmış. Gerçi ben de artık sona geliyorum, kanser tedavisi görüyorum. Ama demek ki doğru insanlar doğru şeyleri algılayabiliyor. Biz bunu kanıtlamış olduk." Sakıp Sabancı'nın ölümünden önce hemen bir tabela yapılarak binanın önüne asılmış. Fotoğrafı çekilerek kendisine gösterilmiş ve basına da duyurulmuş. "Tüm bunlar Sakıp Bey'in mutlu olması içindi" diyor Saylan... Zaten eşi Türkan Sabancı ve diğer aile üyeleri Sakıp Sabancı'nın ölümünden sonra işlerin daha kolay ilerleyebilmesi için vakfın yanında yer almışlar. Özellikle kızı Dilek Sabancı bire bir ilgilenmiş. Holdingi devralan yeğeni Güler Sabancı da büyük destek vermiş. Bina aslına uygun olarak neredeyse yeniden onarılmış. Saylan, "Eski mezunlar bütün fotoğrafları bir araya getirdik. Birinden tavanın şekli, birinden pencerelerin nasıl olduğu çıkarıldı. Çalınan merdivenler ise tesadüfen eskicilerden bulundu. Tam bir imece yaşandı her alanda" diyor. Türkan Saylan, dün kalabalık bir davetli kitlesinin katılımıyla açılan bina hakkında "Sabancı ailesine teşekkür olarak sunuyoruz" diyor.
9 MİLYON YTL'YE MAL OLDU Kısacası 135 yıllık saray, bir dönem kız lisesi olarak kullanılan bina, şimdi Sakıp Sabancı Kandilli Kız Lisesi Eğitim ve Kültür Merkezi olarak hizmet verecek. Toplam 9 trilyonla ayağa kalkan, 5 bin 625 metrekare kullanım alanına sahip merkezde, 500 ve 200'er kişilik iki toplantı salonu, kokteyl/ sergi salonları, 20 seminer odası, müze, 150 kişilik restoran, 60 kişilik kafeterya bulunuyor. Saylan, merkezin işletmesi konusunda henüz teklifleri kabul ettiklerini belirtiyor: "Yok olmuş bir şeyi yeniden yarattık. Sivil toplum kuruluşları bu yüzden çok önemli. Kesinlikle gürültü patırtı istemiyoruz. Uluslararası kaliteye sahip, herkesin hayran kalacağı ciddi bir bilim kültür merkezi olacak."
|
|
|
|
|
|
|
|
|