|
Uzmanlar Sonuçları Değerlendirdi
|
|
Prof. Dr. KEREM DOKSAT (Psikiyatr) Türkler doğru söylemiyor Avrupa ile Türkiye arasında ihaneti affetme konusunda bu kadar farklı sonuç çıkması doğal ama bizimkilerin dürüst olmadığını düşünüyorum. Bizde bu oran bu kadar yüksek değildir. Aslında bu sonuç kültürel farklılıktan kaynaklanıyor. Aile, sadakat gibi kavramlar bizim için önemli. Avrupa kültüründe tekeşlilik var ama dörtte üçü eşlerini aldatıyor, hatta bilgisi dahilinde bunu yapıyor. Tatminkar cinsel ilişki sıklığı konusundaki sonucu çok ciddiye almıyorum. Çünkü cinsel ilişki sıklığı, çiftin ekonomik, yaş, ruh ve sağlık özelliklerine göre o kadar değişir ki, doğru sonuç elde etmek çok zordur. Cinselliği medyadan öğrendiğimiz ortaya çıkmış, bu çok doğru bir sonuç. Önceden abiler, ablalar öğretirdi ama şimdi filmlerden, televizyondan öğreniliyor. Artık herkesin bir VCD'si var, takıyor filmi her şeyi görüyor.
İLKİM ÖZ (Evlilik ve aile terapisti) Başlarına gelince affediyorlar İhaneti affetme konusunda, Avrupa ile bizim toplumumuz arasında büyük farklılıklar olması doğal. Ancak şöyle bir durum var; davulun sesi uzaktan hoş gelir derler, bana terapiye gelen çiftler de "ihaneti affetmem" diyor ama başlarına gelince değişiyorlar. Dolayısıyla ben bu oranı gerçekçi bulmadım. "İnsanlarımız yalan söylüyor" demek istemiyorum ama başlarına gelmediği için böyle cevap verdiklerini düşünüyorum. Hatta Türkiye'de ihanete uğrayanlar, evliliğe daha sıkı sarılıyor. Yani aldatan kıymete biniyor. Bir de çocuklu ailelerde ihanet daha kolay affediliyor... Cinsel ilişki sıklığı konusunda doğru sonuç alınmış diye düşünüyorum. Bizim toplumumuzda cinsel ilişki sıklığı o oranda. Gençlerin cinselliği medyadan öğrendiği sonucu da doğru. Medya önceden cinsellik konusunda bu kadar açık değildi. Şimdi reklamlardan dizilere, filmlerden dergilere kadar her türlü medya aracından cinsellik öğreniyor.
|