|
|
Kadınlar ve çantaları
Aydan Şener'le Mustafa Uğurlu mücadele ediyor filmin bir sahnesinde. Delil yetersizliğinden serbest bırakılmış katil zanlısı bir kadın ile onu yakalamayı kafasına koymuş komiserin mücadelesini izliyoruz. Adam kadını tutuklamak peşinde... Kadınsa kaçırılan oğlunun derdinde Yerli dizi furyasında adaptasyon diziler oldukça revaçta. Masum Değiliz'in orijinal televizyon filmini de daha önce Digitürk'te izlemiştim. Neyse, benim dikkatimi çeken boğuşma sahnesinde Aydan Şener'in çantasını elinden bırakmaması oldu. Dakikalarca boğuştu adamla, kaçtı, kovalandı yine de elinden bırakmadı. Tamam, çantasından vazgeçemiyor; içinde parası, kimliği, makyaj malzemeleri falan var zira. İyi de o anda insan onları düşünür mü? Düşündü diyelim, çantayı yerlerde sürükleyeceğine niye silah olarak kullanmaz, adama çantayla vurmaz? Biriki gün sonra benzer sahneyi Kadın İsterse'de görmeyeyim mi? Gündüz tekrarlarında filmin en dokunaklı sahnesi oynuyor. Küçük kız Duygu'nun annesi olduğunu anlamış, karşılıklı ağlayarak birbirlerine bakıyorlar. Sonrasında da duygusal sarılma sahnesi. Hülya Avşar'ın elinde kocaman çanta Sımsıkı tutmuş, kızına bakarken de, sarılırken de, kucaklarken de elinden bırakmıyor. Yahu evdesin, at bir kenara çantayı kızına iyice sarıl... Oyuncular amatör desem, değiller. Yönetmenler de uyarmadığına göre, demek ki kadınların çantalarına çok düşün olduğuna dikkat çekilmek isteniyor. Ağlarken de, gülerken de, kaçarken de çantalarından vazgeçmiyorlar.
|