|
 |
 |
 |
 |
Kaderin bir cilvesi
|
|
Hastane odasında yatıyorum. Kapı aralığından ağlayarak beni izleyen rahmetli Cenk Koray'a elimle 'gel' anlamında bir işaret yaptım. Ardından da kulağına fısıldadım: "Ben ölüyorum!.." Cenk babanın iki gözü iki çeşme... Sonra birden bastım küfürü: "Ulan, o kadar heveslenme!. Önce seni gömerim, sonra ben ölürüm!.." Hayat ne trajedilerle dolu. Cenk baba hiç yokken (Aslında çok şey oldu ya..) bir kalp kriziyle gitti.
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|