|
|
|
|
|
|
Ölmeden önce yakmak lazım
'Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülü' verilen Ara Güler, "Kutularda saklı 80 bin diam var ama fotoğraf çekmeye devam ediyorum. Başka bir şey yok ki hayatımda..." diyor.
Türk fotoğrafının duayeni Ara Güler, geçtiğimiz günlerde Çankaya Köşkü'nde düzenlenen bir törenle 'Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülü'nü Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in elinden aldı. "Ölmeden bir gün önce arşivimin tamamını yakmak lazım. Yoksa kiloyla satarlar" diyen Güler, bakın neler anlattı:
'DENK GELMİŞTİ'
* Geriye dönüp 'keşke şunu da çekseydim' diye hayıflandığım çoktur, yığınla! Konunun önünden geçerken ya makinanız yoktur ya da tembelliğiniz tutmuştur. Bir daha gittiğinizde kaybolmuştur. Doğada olay öyledir, bir daha tekrarlanmaz. Bu yaşamın realitesidir.
* Sirkeci'de bir tramvayın önünde at arabasını çeken arabacının fotoğrafını 'çektiklerim içinde en çok beğendiğim budur' diye severim. Tam anında çekilmiş bir fotoğraftır, denk gelmiş ve ben de uyanık davranmışımdır orada. Saniyelik bir olaydır.
'5 KİTAP ÇIKAR'
* Gün ışığına çıkmayan çok fotoğrafım var. Mevcut malzemeden rahatlıkla 5 kitap daha yapabilirsiniz. Lüzumu yok o kadar da. Herkesin tek işi sen değilsin ki. Milletin işi var, gücü var; karısını gezmeye götürecek, yemeğini yiyecek...
* Hâlâ fotoğraf çekiyorum ama çok bozuldu İstanbul'un görselliği. Modern şeyleri çekmeyi pek sevmiyorum. Deklanşöre bastığım anda çektiğim fotoğrafı kağıdın üzerinde hissediyorum. 'Bu iyi fotoğraf olur' diyorum karta basılmışını kafamda canlandırıp...
* Bilgisayar da kimi zaman işimize yarıyor. Temiz baskı, renk düzeltmeleri; bunlar iyi çok iyi şeyler. Ancak esas fotoğraf negatif filme çekilen fotoğraftır benim için. Emeği fazla olan şeyin değeri de fazla olur.
* Fotoğrafta sunum olayı daha çözülememiştir. Bir de saklama derdi var çekilenleri. Ölmeden bir gün önce hepsini yakmak lazım, kiloyla satarlar yoksa!
* Arşivle uğraşılacağına fotoğraf çekmek daha iyi gibi geliyor bana. Günümün tümünü fotoğrafa ayırıyorum. Başka bir şey yok ki hala hayatımda...
'MÜTHİŞ ARSIZLIK'
* Bir romancı geliyor 'fotoğrafımı çek' diyor, ben ona 'sen de yazarsın benim bir romanımı yaz' diyor muyum! Bizim iş pek mühim gelmiyor demek ki insanlara.
* Hep bilindi yüzüm. Çünkü devrin en çok satan mecmuası olan Hayat'ın her sayısında üçdört röportajım çıkardı. Ahmet Emin Yalman'ın resmini koy bir de benimkini; beni daha çok tanıyorlardı o devirde de!
* Her yerden benim çektiğim ama benden izin alınmadan basılan bir fotoğraf karşıma çıkıyor. Bu konuda müthiş bir arsızlık var bizde. Hangi birinin peşinde koşacaksın.
'80 BİN DİA...'
* Bir insan çektiği 15- 20 resimle tarihe kalırsa büyük iş yapmış olur. Ben 100 resimle hatıraya kalmış durumdayım, ama 100 tane değil ki hepsi, 80 bin dia var evde kutularda.
* Çıkartmaya korkuyorsun yerlerinden tekrar yerine nasıl koyacaksın diye. Baka baka kafama kazınmıştır artık. Birisi isteyince elimi atar tak diye bulurum istenilen filmi.
* Hindistan ile ilgili çektiklerim bir kutudadır, ama 12 kez gitmişimdir Hindistan'a! Bir dolu kutu vardır böyle... Hangisinin hangi tarihte çekildiğini, hangi kentte çekildiğini nereden bilebilecekler? Ben başlarında durayım desem fotoğraf çekmeye vakit kalmayacak.
(A.A)
|
|
|
|
|
|
|
|
|