| |
Fantaziye kaçınca
İsviçre maçında bu sonucu bekliyor muydunuz, neden böyle oldu? Açıkçası beklemiyordum. İsviçre'nin iyi oynayan ama sonuca ulaşmakta güçlük çeken bir takım olduğunu biliyorduk. Aynı sorun bizde de vardı. Beklenen skor beraberlikti. Ancak Fatih Terim futbolun gerçeğini görmezden geldi. Futbol basit bir oyun. Bunu basit olmaktan çıkardığınızda, sorunlarla karşılaşmanız kaçınılmaz. Terim, futbolun fantazisini yapmak istedi. Bunu ne zaman denese sorunlarla karşılaştığını unutarak. Oysa futbolda fazla fantaziye yer yok. İsviçre'de bize gereken beraberlikti. Gerisini evde halletmek mümkün görünüyordu. Sahaya çıkan 11 bence doğru değildi. Terim işi orada bitirmek istedi ki, ofansif düşünen ama bunu da iyi organize edemeyen bir 11 ile sahaya çıktı. Okan'ın girişi doğru bir tercihti. Oyunu ve takımı bir miktar değiştirdi. Ancak böyle kritik maçlarda doğruları sonda değil, başta yapmalısın. Terim'in doğruyu geç bulması bir devreyi geride oynamamıza ve müthiş bir enerji kaybına sebep oldu. Geride oynama derken sade skordan değil, sahadaki üstünlükten söz ediyorum. Fatih Terim, ikinci yarıdaki değişikliklerde seri hatalar yaptı. Halil girerken Ümit'ten önce çıkacaklar vardı. Hemen hemen hiçbir işe yaramayan Tuncay, ikinci yarıda bir katkı sağlamayan Selçuk. Panik içerisinde yapılan değişiklikler takımda da moral kaybına sebep oldu. Teknik direktörlükte şapkadan tavşan çıkarmaya çalışmak her zaman olumsuz sonuçlara neden olur. Teknik direktörlerin işi şapkadan tavşan değil, astar çıkarmaktır. Şapkada bir tavşan varsa, onu da çıkarabilirsiniz. Ama bazı fantazilerle iki ayaklı bir mücadelede olmayacak işler peşinde koşmazsınız.
* Rövanşta neler olur, ne yapmalıyız? Rövanşta her şey mümkün. Nasılki İsviçre Türkiye'ye iki gol atabilme becerisini gösteriyorsa tersi de her zaman olabilir. Emre ve Yıldıray'ın katılmaları orta sahadaki sorunları çözebilir. Tabii Fatih Terim yine şapkadan tavşan çıkarmaya çalışmazsa. Aksi takdirde Dünya Kupası finallerine veda ederiz. Unutmayalım ki; İsviçre takımlarına karşı her zaman daha şanslıyız. G.Saray'ın 3-0 yenilip sonra burada beş golle devirdiği Neuchatel de bir İsviçre takımıydı, bu da...
* Hakem kararları ve olaylar da maçın en çok konuşulan unsurlarıydı. Maçtan önce yorumcu Ahmet Çakar hakem rezaletini öngörmüştü. Bir başka yorumcu Erman Toroğlu ise hakem değişiminin Türkiye'nin lehine olduğunu iddia etmişti. Sahada gördük ki, İsviçre hakem lobisi konusunda Türkiye'den daha etkili. Bir başka rezalet İsviçre'nin takımımıza, oyuncularımıza takındığı çirkin tavır. Hiçkimse "Biz onlara insanlık dersi verelim" gibi abuk sabuk laflar etmesin. Bir ders verilmesi gerekiyorsa bu insanlık dersi değil, "Pislik öyle yapılmaz, böyle yapılır" dersi olmalı. İsviçre takımı İstanbul'a gelirken geldiğine, geleceğine pişman edilmeli. Gümrükten otelin önüne kadar ne gerekiyorsa yapmak durumundayız. Çünkü sporda rövanşı almak isteyen maçı kurallarıyla oynamalıdır. Bu kuralların nasıl olduğunu İsviçre gösterdi. Aynı kurallarla oynamalıyız.
|