| |
|
|
Adalete bak çay demle
Dün Sabah'ın 3. sayfasındaki haberi gördünüz mü? İzmir Alsancak'ta polis, şüpheli bir kişiyi kaçarken yakalar. Yakalanan kişinin elindeki çantada bir Kalaşnikof tüfek, bir şarjör ve 31 adet mermi bulunur. Yakalanan kişinin sabıka incelemesinde gasp, tecavüz, yaralama, otomobil hırsızlığı, ruhsatsız silah bulundurmak, polise mukavemet gibi 31 ayrı suçtan sabıkası olduğu ortaya çıkar. Daha sonra bu kişinin evinde yapılan aramada 3.5 kilo esrar, 450 extacy hapı, 7 mermi daha bulunur. Bütün bu bulgularla birlikte savcılığa sevkedilen bu vatandaş nöbetçi savcı tarafından "Serbest bırakılır." Evet, evet ne ben yanlış yazdım, ne siz yanlış okudunuz. SERBEST BIRAKILIR.. Dün yine Hıncal Uluç yazmıştı. Kapkaççı çocukların her mahkemeye çıkarılışlarında nasıl serbest bırakıldıklarını. Bütün bunlar sözde "Avrupa Birliği'ne uyum" adı altında yapılıyor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek bir grup savcı ve hakimle birlikte beni Fransa'ya veya Almanya'ya yollasın. Ben orada kendimi kalaşnikof tüfek ve mermilerle yakalatayım. Otel odamda da 3,5 kilo esrar... Hadi bakalım çıkarıldığım mahkemede serbest kalacak mıyım, kalmayacak mıyım! Benimle bareber gelen yargı mensupları da izlesinler ve öğrensinler.. Adalet nedir, AB'ye uyum nedir görsünler.. Gerçekten Türkiye'deki adalet giderek "Acayipleşmeye" başladı. Yukarıdaki olayda "AB'ye uyum yasaları" bahane edilerek kimlerin serbest bırakıldığını görüyorsunuz. Van'da kaçma, ortadan kaybolma olasılığı bulunmayan koskoca bir rektör "Tutuklanıp" demir parmaklıklar arkasına koyuluyor. İzmir'de kalaşnikoflu, evinde 3.5 kilo esrar ve 450 extacy hapı bulunan, 31 ağır suçtan sabıkalı adam serbest bırakılıyor. Biz Türkiye'de buna "Adalet" diyoruz.
|