|
|
İlk adımı atan kazanıyor
Aldatılırsa çekip giden kadınlardan biri de Seda Sayan. Karşısındaki erkeğe güveni kalmamışsa bitiriyor ilişkiyi. Bir anda değil ama. O son ana gelinceye kadar sabrediyor. Daha doğrusu onu rahatsız eden şeyleri biriktiriyor. Bilirsiniz insan sevince gözü kara olur. Kusurlar bile o kişiye özgü bir özellik haline gelir. Ama birlikte yaşamaya başlayınca ve aşkın büyüsü azalınca kusurlar batmaya başlar. Artıların yerini eksiler almaya başlayınca da büyü müyü kalmaz ortada... Peki, ayrılığın acısı nasıl geçiyor derseniz, onu da şöyle anlatıyor adaşım: "Her çizikte yeterince acı çekiyor ve üzülüyorum zaten. Bitirme kararını aldığımda zaten acım da bitmiş oluyor." Aldatılmaya da aldatmaya da karşı. Biriyle beraberken gözü, beyni tamamen kapalı dış dünyaya ya da başka erkeklere... Ama bitirdiği anda antenler açılmaya başlıyor ve etrafta kim var kim yok diye bakılıyor. Beğenilen birisi de mutlaka oluyor etrafta. Tek şartı var; bekâr olacak, bir başkasıyla ilişkisi olmayacak. Kimseyi üzmek gibi bir derdi yok. Bu yüzden beğendiği erkek hakkında hemen bilgi edinmeye başlıyor. Uygun görürse ilk adımı atıyor... Bu ilk adım önemli bir konu. Aşksız kalmayan kadınlar hep bunu yapıyor; beğendikleri erkeğe kendileri gidiyor. Demek ki kendilerine güveniyorlar, reddedilmeyeceklerini biliyorlar. Bir diğer konu da çok seçici olmamak. Seda Sayan diyor ki: "Onca erkek arasından birini beğenmişsem, sadece o kişi için kalbim çarpmışsa niye daha fazlasını isteyeyim veya bekleyeyim ki!" Önemli olan bu zor yakalanan duyguyu sürdürmek. O anı yaşamak yani! Bu konuya erkeksizlikten şikayet eden kadınların çok itibar etmediklerini de söylemeliyim... Özellikle ilk adımın, ilişkinin sonrasında başlarına kakılacağını düşündüklerinden çekiniyorlar. Erkeğin, "Ben seni istememiştim ki, sen gelmiştin bana!" demesini duymak istemiyorlar. Seda Sayan'ın aşk ve erkeklerle ilgili diğer itirafları yarın Elmax'da yayınlanacak olan 'Aşk ve Kadınlara Dair'de... Nihat Doğan'la ilgili düşünceleri de ayrı bir yazı konusu...
|