|
|
|
|
|
|
Hitler'in çöküşünden yıldız savaşlarına
Untergang (Çöküş, Özen / Palermo): Berlin, Nisan 1945. Müttefik orduları Nazi başkentini sokak sokak almakta. Yerin altında bir sığınakta Hitler ve yakın adamları savaşı yönetmekte. Ama kaçınılmaz son bellidir. 'Untergang' Adolf Hitler, Göbbels ve ötekilerin son günlerini, yok oluşlarını müthiş dramatik bir dille anlatıyor. Nazi yeşili tonlarındaki film, Hitler'in hayatta kalmış özel sekreteri Traudl Junge'nin anılarının üzerine kurulu. Bruno Ganz'ın tüyler ürpertici oyunu da cabası. Bir döneme ışık tutan bu filmi kaçırmamak gerekiyor.
Polar Express (Kutup Ekspresi, WHV / Tiglon): Noel Baba'ya inanan çocuk kaldı mı? Öyle olsa da olmasa da efsaneye yepyeni bir umutlu bakış getiren 'Polar Express', iki DVD'lik paketle karşımızda. Teknoloji tutkusuyla sinema aşkını birleştirerek birbirinden ilginç filmler üreten Robert Zemeckis, tüm canlı sahneleri kare kare dijitale dönüştürerek bir devrime bu filmle imza attı. Her ne kadar bir kesim bu yöntemi beğenmediyse de, birçok eleştirmen filme 'klasik' demekte tereddüt etmedi. Noel Baba hayalleri kurarken kendisini inanılmaz bir mucizeler treni' içinde kutuplara yol alırken bulan çocuğun öyküsü gerçekten de izlemeye değer.
Star Wars III Revenge of the Sith Sith'in İntikamı, Fox / Tiglon): Ve sinema tarihinin en büyük maceralarından biri olan Star Wars' un en sonuncu filmi de DVD olarak piyasada. 'Star Wars III Revenge of the Sith', George Lucas'ın ikinci üçleme dizisinin en karanlık ve en şiddetli, dolayısıyla en iyi filmi. Klon Savaşları başlayalı üç yıl olmuş, Anakin Skywalker ile Jedi ustası Obi Wan Kenobi dövüşmekten bitkin düşmüştür. Droidler başkenti basar. Ve Skywalker ve Kenobi, ayrılıkçı komutan Grievous'un peşine düşer. Lucas, görkemli efektlerle göz kamaştıran filmle efsaneye son noktayı da koymuş oluyor. İki DVD'de 6 saatlik malzeme var ki, bu da yeterince sevindirici.
Looking Glass War (Sony Pictures): Soğuk Savaş bitti ama öykülerini özlüyoruz. Le Carre'nin ünlü romanlarından biri olan 1969 tarihli 'Looking Glass War', genç Anthony Hopkins'le akıllarda kalmıştı. İngiltere'ye iltica etmek isteyen Polonyalı genç, MI5'tan teklif alır. Ülkede kalması karşılığında, gizlice Doğu Almanya'ya geçip oradaki füze üslerinin fotoğraflarını çekmesi istenir. Ama işler karışacaktır. En iyi Le Carre filmlerinden biri olmasa da, Hopkins'le ayakta kalmış bir gerilim.
State of The Union (Sony): Haftanın 'zeka katsayısı' istemeyen action filmi, kuşkusuz ve çaresiz, 'State of The Union'. 'XXX' dizisinin ikincisinde, Vin Diesel, Bora Bora arazisinde öldüğü için artık yok. Yerini Ice Cube almış ve mevzuya biraz hip hop ruhu bulaşmış, nasıl oluyorsa. Neyse, yeni XXX ajanı Cube, ABD başkentinde bir darbe hazırlığı içindeki kafadan çatlak savunma bakanı ile mücadele ediyor. Özellikle son bölümdeki tren çatışması en tavsiyeye şayan bölümlerden biri.
No Way Back (Dönüş Yok, Sony Pictures): Russell Crowe'u taze bir oyuncu olarak elinde tabanca feci intikamlar alırken görmek istiyorsanız, ülkemize uğramayan 'No Way Back' dertlere deva olabilir. FBI, mafya ve yakuza bu filmde birbirine fena halde giriyor. Olayların müsebbibi, FBI ajanı Grant. Güzel ama acemi asistanı Seiko'yu mafya babasının kafadan arızalı oğluna işe gönderiyor ama Seiko'nun kendi planları olduğunu bilmiyor. İşler kanlanınca, mafya babası bizimkinin oğlunu kaçırıyor ve olaya Japon yakuzası da dahil oluyor. Nefes kesen, hele o uçak kaçırma sahnesiyle dudakları uçuklatan bir gerilim.
|
|
|
|
|
|
|
|
|