|
|
|
|
"Sözleşmeli öğretmen''uygulaması sürecek
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB), öğretmen açığını kapatmak amacıyla birkaç yıl önce başladığı ''sözleşmeli öğretmenlik'' uygulamasına devam edileceği bildirildi. Hükümetin 2006 yılı programında, öğretmen açığının kapatılmasına ilişkin önlemler yer alıyor..
Programda, öğretmen açığının azaltılması amacıyla üniversite kontenjanlarının artırılması, sözleşmeli öğretmen uygulamasına devam edilmesi öngörüldü. Okullarda rehber öğretmen açığı da bulunduğu kaydedilen programda, rehber öğretmen kadrolarının ve bu doğrultuda üniversite kontenjanlarının artırılacağı belirtildi. MEB'in sorumlu kuruluş olarak belirlendiği programa göre, bu konuda YÖK ile işbirliği yapılacak.
''Sözleşmeli öğretmenlik'' uygulamasına İngilizce branşı ile başlayan MEB, daha sonra Bilgisayar branşında da bu uygulamaya geçmişti.
MEB, bu eğitim-öğretim yılında ise öğretmen kadrolarının yetersizliği nedeniyle ihtiyacı karşılamak üzere İngilizce ve Bilgisayar branşlarının yanı sıra diğer branşlarda da sözleşmeli öğretmen alınmasını kararlaştırmış ve bu amaçla 20 bin kadro ayrılmıştı.
GÖREV SÜRELERİ BİR EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI
MEB'in ''Kısmi Zamanlı Geçici Öğreticilik'' olarak isimlendirdiği ''sözleşmeli öğretmenlik uygulaması kapsamında atananların görev süresi bir eğitim-öğretim yılı ile sınırlı tutuluyor. Sözleşmeli öğretmenlere bir öğretim günü için ödenecek brüt ücret, 2005-2006 öğretim yılının birinci yarı yılı için 58.30 YTL, ikinci yarı yılı için 61.80 YTL olarak belirlenmişti.
SENDİKALAR KARŞI
Eğitim sendikaları ise ''geçici'' olduğu için ''sözleşmeli öğretmenlik'' uygulamasına karşı çıkıyor. Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, 24 Kasım'da yapmayı planladıkları ''Büyük Eğitimci Yürüyüşü'' eyleminde ''sözleşmeli öğretmenlik'' uygulamasını ön plana çıkaracaklarını söyledi. Bu uygulamaya son verilmesi gerektiğini savunan Dinçer, kadrolu ve iş güvencesi olan öğretmenlerin eğitimde daha verimli olacağını dile getirdi. ''Sözleşmeli öğretmenlik'' uygulamasına karşı olduklarını ifade eden Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan da şu görüşlere yer verdi: ''Bu uygulama, özelleştirmenin önünün açılması demektir. Ayrıca buşekilde görev yapan öğretmenlerin üzerindeki siyasetin güçlendirilmesi demektir. Amirlerin öğretmenler üstündeki baskısı artacaktır. Sözleşmeli öğretmenlik ilerde, ülkeyi idare edenlerin yandaşlarının memuriyete alındığı bir durum olarak karşımıza çıkacaktır. İşsizliğin had safhada olduğu ülkemizde insanlar istenildiği gibi kullanılacak ve haklarını da arayamayacaklar. Sözleşmeli öğretmenler, sözleşmelerinin ertesi yıl da devam ettirilmesi için siyasilere koşuyorlar. Bu nedenle bu uygulamayı demokratik bulmuyoruz. Zaten bu konuyu yargıya da taşıdık.''
|
|
|
|
|
|
|
|
|